Mahkemece taraflar arasında uzun süreli ve 3. kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, aracın fiilen teslim edilip edilmediği, ekonomik yararlanmanın kime ait olduğu, kira sözleşmesi ve kira bedelinin Maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği, gerektiğinde işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle, kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, sözleşmenin feshedilmesine rağmen teslim edilip edilmediği, davalının işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece; aktüerya bilirkişiden hesap raporu alınmadan, hukukçu bilirkişinin bulunduğu heyetten alınan raporda davacı tarafından yapılan ödeme aynen benimsenerek icra dosyasındaki kapak hesabı dikkate alınmak suretiyle karar verildiği, eksik inceleme ile hüküm kurulamayacağı, mahkemece, aktüerya bilirkişiden alınacak raporla zararın belirlenmek suretiyle esasa yönelik inceleme ve değerlendirme yaparak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Kıymet takdirine itirazı inceleyen icra mahkemesince, icra dairesince yapılan kıymet takdirinde taşınmazın değerinin belirlendiği tarih esas alınarak memur işleminin doğru olup olmadığı denetlenmediği gibi, gerekçenin dayanakları somut, tutarlı, açık ve rasyonel bir biçimde tartışılmadan alınan bilirkişi raporunun aksine karar verilmesinin yerinde olmadığı- Mahkemece yapılması gereken işin, fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin iddia hakkında, icra dairesince yapılan kıymet takdirinde ihale konusu taşınmazın değerinin belirlendiği tarih esas alınarak bilirkişi tarafından tespit edilen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığının denetlemesi bakımından, kıymet takdirine itiraz üzerine rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak, ek rapor ile tespit edilen değerin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması hâlinde ihalenin feshine karar verilmesinden ibaret olduğu-
Borçlunun alabileceği haline münasip evin kıymetini, günümüz ekonomik koşulları gözardı edilerek belirlendiği raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı- Bölge adliye mahkemesince, borçlunun sosyal ve ekonomik durumu ile şikayete konu taşınmazın bulunduğu yer ve çevresi nazara alınarak, borçlunun alabileceği haline münasip ev tutarının tespiti maksadıyla gerektiğinde yeniden keşif yapılarak (meskeniyet) haczedilmezlik şikayetine ilişkin karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlığın Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu kapsamında düzenlenmiş olan kredi kartı borcundan kaynaklandığı; anılan yasanın 26. maddesinde kredi kartı borçları ile ilgili özel bir faiz düzenlenmesi bulunduğu, bu nedenle somut olayda ilgili yasanın 26. maddesi uyarınca, faize hükmedilmesi gerekirken; Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'na göre daha genel bir yasa olan TBK'nun 88-120. maddeleri hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek banka kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak tarafların iddia, savunma ve itirazları değerlendirilip, rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-