Taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan cari hesap alacağının tahsili istemine ilişkin alacak davasında; hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen alacak miktarı davacının usulüne uygun tutulmayan defterlerine dayanılarak belirlenmiş olup, alacağın dayanağını oluşturan belgeler bilirkişi raporu içeriğinde yer almadığı gibi, davalı tarafın bilirkişi raporuna karşı itirazlarının da karşılanmadığı, bilirkişi raporunda tespit edilen alacağın dayanağı belgelere yönelik bir belirleme tespiti de bulunmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki cari hesaba ilişkin ticari ilişkinin sürdüğü döneme yönelik defter ve kayıtların mahkemeye sunularak, sunulamaması durumunda gerekirse defter ve kayıtların ve dayanak belgelerin yerinde incelenmesi suretiyle, davacının cari hesaba ilişkin alacağının varlığı ve miktarının tespiti için yeniden tarafların itirazlarını da karşılayacak şekilde, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiği-
Sigortalı aracın sürücüsünün trafik akışı içerisindeki olayları gözlemleyebilme ve görebilme imkanı olduğu, ani ve birden gelişen bir olay olmaması karşısında; davalının da kazanın gerçekleşmemesi için alabileceği önlemler olduğu, davalının ön ilerisinde, görüş alanı içinde sağ şerit üzerinde sıkışan trafik sebebi ile daha dikkatli ve tedbirli davranması ve gerektiğinde trafik sıkışıklığının düzelmesi için yavaşlaması, ön ilerisinde sıkışan trafik içindeki davacı motosikletliyi geçmek yerine yolun genişlediği uygun zamanı bekleyerek trafik emniyeti açısından kontrollü takiple seyretmesi gerekirken; gerekli tedbirleri almayarak seyrine devam etmesi nedeniyle meydana gelen kazada kusurlu olduğu anlaşıldığından, sigortalı araç sürücüsünün de kusurlu olduğu kabul edilerek davalının kusurunun derecesinin belirlenmesi gerektiği-
İlk derece mahkemesince ve bölge adliye mahkemesince iddia edildiği şekilde, düzenleme tarihi 07/03/2015 olan bononun, 30/04/2015 vade tarihinde tahrifat yapılarak 30/04/2016 haline getirildiği kabul edilse bile bu hususun senedin kambiyo vasfını etkilemeyeceği, takip tarihi itibariyle 3 yıllık zamanaşımı süresine de bir etkisi olmayacağı gerekçesi ile tahrifat iddiası hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılmadan hüküm tesisinin doğru olmadığı, o halde; mahkemece, HMK'nun 266. maddesi uyarınca; anılan bononun vade tarihinde tahrifat yapılıp yapılmadığının tespitinin özel ve teknik bir bilgiyi gerektirmesi nedeniyle, öncelikle bilirkişi incelemesi yaptırılması, tahrifat iddiasının sabit olması halinde ise bononun, tahrifat öncesi durumuna göre zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Hayat sigorta sözleşmesine dayalı alacak istemi-
17. HD. 07.07.2020 T. E: 2019/3499, K: 4483-
Zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemi-
Mahkemece; raporlar arasında çelişkiyi de giderir biçimde, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer tüm belgeler incelenmeli, vakfiye kapsamında, Vakıflar Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve ilgili tapu kaydı üzerinde bu konuda uzman üniversite (Hukuk Fakültelerinin Medeni Hukuk kürsülerinde görevli) öğretim üyeleri arasından oluşturulacak üçlü bir bilirkişi heyetiyle birlikte mahallinde keşif yapılarak (fen ve kadastro bilirkişisi eşliğinde), davaya konu vakıf ve şerhinin sahih olup olmadığının tespiti amacıyla, yukarıda anılan maddi ve hukuki olgular göz önüne alınarak dava konusu uyuşmazlık hakkında yöntemince bir araştırma yapılarak, denetime ve hüküm kurmaya elverişli, bilimsel verilere uygun şekilde bilirkişi heyetinden rapor alınmalı ve varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Davaya konu edilen ve ecrimisile hükmedilen 689 parsel sayılı taşınmaz kargir ev olan zeytinlik niteliği ile davacı ve davalının ortak murisi adına tapuda kayıtlı olduğu, dosya kapsamında bulunan veraset belgesine göre, mirası birer hisse olmak üzere toplam iki hisse olarak davacı ve davalıya kaldığının anlaşıldığı, o halde, mahkemece, 689 parsel sayılı taşınmaz yönünden intifadan men koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususu araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Mahkemece, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmesi, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmelerinin de getirtilmesi, oluşturulacak bilirkişi heyeti marifeti ile bilimsel verilere uygun, denetime elverişli şekilde emsal araştırması yapılarak ecrimisil hesabı konusunda rapor alınması, ondan sonra varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği- Davaya konu edilen ve ecrimisile hükmedilen 689 parsel sayılı taşınmaz yönünden kabul edilen ecrimisilin davalının pay oranı gözetilerek belirlenmesi gerekirken anılan taşınmazın tamamı davalı adına kayıtlıymış gibi hesap yapılarak hüküm tesis edilmesinin doğru olmadığı-