İcra mahkemesince "imzaların aidiyetinin belirlenememesi sebebiyle kesin kanaat bildirilemeyen raporların borçlu lehine yorumlanması gerektiği" belirtilmişse de, dosyada mevcut Grafolog Bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda "imzanın borçlunun eli ürünü olduğu" yönünde kesin kanaat bildirildiği, bahsi geçen raporun uzman bilirkişi tarafından gerekli cihazlar kullanılmak suretiyle usulüne uygun inceleme sonucunda hazırlandığı ve keşide tarihinden evvel atılı mukayeseye esas belgeler ile istiktab tutanağı üzerinden değerlendirme yapıldığı, dolayısıyla usul ve yasaya uygun olup kesin kanaat içeren ilk raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından, imza itirazına ilişkin başvurunun reddi gerektiği-
Eser sözleşmesinden kaynaklanan prim borçlarının rücuen tahsili istemine ilişkin davada, maddi gerçeğin ortaya çıkması için yeniden oluşturulacak uyuşmazlık konusunda uzman ve içinde iş hukukçusu, mali müşavir ve eser sözleşmesinden anlayan bilirkişi olmak üzere üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturularak, bilirkişi kurulundan, özellikle davalı yüklenicilerin inşaatı tamamlama oranları belirlenerek sorumlu oldukları prim borcu bakımından gerekçeli, denetime elverişli ve önceki raporlar arasındaki farklılığı ortadan kaldıracak şekilde rapor alınıp değerlendirilmek suretiyle davanın sonuçlandırılması gerektiği-
Dairece yapılan temyiz incelemesinde tarım arazilerinin haksız kullanımı ile ilgili olarak ecrimisil hesabının nasıl yapılacağı belirtilmiş olmasına rağmen, bilirkişilerce buna uyulmadığı, bölgede ekilen tarım ürünlerinin tarlada buğday ve dane mısır olduğunun belirlendiği, bu doğrultuda her iki ürünün talep edilen yıllar bakımından net geliri dikkate alınarak her yıl için ortalama gelirin bulunması ve bunun üzerinden işgal edilen alan miktarınca ecrimisil hesabı yapılması gerekirken sadece buğdayın yıllık net geliri üzerinden hesaplama yapıldığı, ayrıca tarım arazisi olarak kabul edilen yer bakımından ilk dönem için bulunan miktara, ÜFE uygulanarak sonraki dönemin bulunmasının doğru olmadığı, her yıl için ayrı ayrı hesaplama yapılması gerektiği gözetilmeksizin bozma gereklerine uygun olmayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmasının yeniden bozmayı gerektirdiği-
İşyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemi-
8. HD. 16.03.2021 T. E: 2018/15486, K: 2351-
8. HD. 16.03.2021 T. E: 2018/12204, K: 2330-
Dava konusu taşınmazın ............. tarihinde davalı eş adına satış yoluyla tescil edildiğine, ............ tarihinde taşınmazın 3. kişiye satış yoluyla devredildiğine, satış ile mal rejiminin sona erdiği tarih arasında geçen süre ile dosya kapsamında davacının da kabulünde olduğu üzere bu taşınmazın satılarak, bedelinin davalının kızının düğününde harcandığı anlaşıldığına, mal rejiminin tasfiyesinde ancak mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edileceğine göre, mahkemece bu gerekçe ile söz konusu dükkana ilişkin katılma alacağı talebinin reddi gerekeceği- Mahkemece, davalının kişisel malı niteliğindeki taşınmaz hissesinin devir tarihindeki değeri ve davaya konu ....... numaralı meskenin edinim tarihindeki değeri uzman bilirkişilerce belirlenerek, davaya konu meskenin edinilmesinde, kişisel mal ile karşılanmayan kısım bulunup bulunmadığının belirlenmesi, kişisel malla karşılanmayan kısım var ise, bu kısım edinilmiş mal kabul edilerek, bu kısım üzerinden davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesi gerekeceği-
Öncelikle bilirkişiler tarafından tüm ihtimaller değerlendirilerek uygun güzergahın belirlenmesi, kesintisizlik ilkesi gözetilerek kanal üzerinde geçit kurulmasına karar verilmesi durumunda ise, geçit irtifakı tesisi için gerekli teknik koşulların araştırılması gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi ve tazminat isteği-