Ecrimisil hesabında taşınmazın ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayice göre belirlenmesi gerekeceği, o halde, mahkemece, alanında uzman bilirkişilerden teşekkül ettirilecek uzman bilirkişi heyeti aracılığı ile, emsal araştırması yapılmak suretiyle bilimsel verilere uygun, hüküm vermeye ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak hüküm tesis edilmesi gerekeceği-
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı taraf kira sözleşmesine istinaden yer tesliminin yapıldığı tarihten itibaren ecrimisil talebinde bulunmasına rağmen, mahkeme tarafından dava tarihi ile sözleşmenin sona erdiği tarih arası dönem için hesaplanan ecrimisilin hüküm altına alındığının anlaşıldığı, bu haliyle mahkeme hükmünün HMK'nin 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu-
Değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağının hesaplaması yapılabilmesi için, iddia ve savunma çerçevesinde, aracın ruhsat ve satın alınma bilgileri, kredi sözleşmesi ve kredi borcu ödeme tablosu dahil finans kuruluşu kayıtları, ihtiyaç duyulması halinde eşlerin malın alınmasında katkı olarak kullandıklarını ileri sürdükleri malvarlıklarına ilişkin sair belgelerin bulundukları yerlerden getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde göz önünde bulundurulması gerekeceği, uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden oluşan kuruldan da yardım alınması gerekeceği, bu durumda mahkemece, alım tarihindeki değer tespiti, kalan kredi borcu ve hesaplamada açıklanan eksiklik ve hatalar giderildikten sonra Yasa ve yerleşik Daire uygulamasına uygun şekilde hesaplama yapılıp temyiz edenin sıfatı gözetilerek oluşacak sonuç dairesinde davacının katılma alacağı hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Katılma alacağı hesap edilen tasfiye konusu hesaptaki para yönünden paranın tasfiye tarihi itibariyle değeri belirlenmeksizin, mal rejimi sona erdiğinde mevcut para değeri üzerinden davacının katılma alacağının hesaplanmasının hatalı olduğu, mahkemece konusunda uzman bilirkişiden rapor aldırılarak paranın tasfiye tarihi (bozma ile güncelliğini yitireceğinden bozmadan sonra verilecek karara en yakın tarih) itibariyle sürüm (rayiç) değeri tespit ettirilip, talep miktarı ve müktesep haklar gözetilerek oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, geçit güzergahının bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) olacak şekilde, uzman bilirkişilerden hüküm kurmaya ve infaza uygun, denetime elverişli ölçekli kroki ve rapor alınarak sonucuna göre uyuşmazlığı sona erdirecek, infazı mümkün bir karar tesis edilmesi gerekirken, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmeden 4 metre genişliğinde yol belirleyen krokili rapora atıf yapılarak yazılı şekilde infaza elverişsiz karar verilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece, genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi gereğince uzman bilirkişilerden rapor alınarak geçit irtifakının gerçek değerinin karar tarihine yakın bir tarihte belirlenip depo ettirilmesi gerekeceği-
Mahkemece öncelikle davacı üçüncü kişi ile borçlu şirketin ticari defter ve kayıtları (2012- 2017 yıllarına ilişkin) üzerinde ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olup olmadığı hususu da dikkate alınmak sureti ile inceleme yaptırılarak davacı üçüncü kişi ile borçlu şirket arasında gerçek bir kira ilişkisi olup olmadığının belirlenmesi için kullanım bedeli olarak ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ödemelerin defter kayıtlarında yer alıp almadığı hususlarında yapılan ödemeler, haciz adresinin borçlu şirkete 2007 yılında kiralandığı ve kira sözleşmesi ile teferruat listesinin de tapuya şerh verildiği gözetilerek kiralandığı yıl ile haciz tarihi de dikkate alınmak suretiyle tek tek karşılaştırılmasının yapılarak listedeki menkullerin hacizli mallara uygunluğu belirlenmek suretiyle Yargıtay denetimine elverişli uzman bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Ecrimisil hesabı, uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarının belirlenmesi gerekeceği, alınan bilirkişi raporunun, somut bilgi ve belgeye dayanmasının, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanmasının gerekli olduğu-
Eldeki dosyada; davacı vekilinin, dava dilekçesinde; talep edilen ecrimisil alacağının ait oldukları yıllardan itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istediği, mahkemece hüküm fıkrasında, hüküm altına alınan miktarın ne kadarlık kısmının hangi döneme ait olduğunun, hangi miktara hangi tarihten itibaren faiz işletileceğinin açıkça belirlenmediği, bu durumda, mahkemece kurulan hükmün infaza elverişli olduğunu söyleyebilme imkânının bulunmadığı-
Elbirliği mülkiyetinde paydaşlardan birinin öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabileceği, ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı ya da kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağının olmadığı, somut olayı incelediğimizde; davacının keşifteki beyanı ve davalı tanığının beyanları dikkate alındığında, davacıya çekişme konusu taşınmaz üzerinde bir yer gösterildiği halde kullanmadığı diğer bir deyişle davacının çekişmesiz olarak kullanabileceği bir kısım yer olduğu anlaşıldığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşların birbirlerinden ecrimisil isteyemeyecekleri, intifadan men koşulunun gerçekleşmesinin de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlı olduğu, bu doğrultuda; ecrimisilin intifadan menin gerçekleştiği tarih ile takip tarihi arasında belirlenmesi gerekirken, murisin ölüm tarihinden itibaren ecrimisil hesaplanan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Muhdesat tespiti isteği dayalıdır.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek davanın kabulüne karar verildiğine ve takdirde bir
isabetsizlik bulunmadığına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalılar vekilinin dava konusu 1663 ada 13 parsel üzerindeki zemin kata-