Hükme esas alınan Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği tarafından düzenlenen rapor ile ......... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce görülmekte olan menfi tespit davasında alınan, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapor arasında çelişki oluştuğu gibi, her iki rapor da resmi kurumların talebi üzerine alındığından, raporlardan birinin diğerine üstünlüğünün kabul edilemeyeceği- Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe kısmında; borçlular tarafından ileri sürülen yeni delillerin değerlendirilemeyeceği belirtilmiş ise de; yasal süresi içerisinde süre tutum ve gerekçeli istinaf dilekçelerinin sunulduğu, istinaf dilekçesine ek olarak sunulan ......... tarihli dilekçe ekinde ibraz edilen Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan raporun tarihi ............ olup, raporun öğrenilme tarihine göre daha önceden sunulmasının mümkün olmadığı- Fizik İhtisas Dairesi ve Trafik İhtisas Dairesi’nin raporlarının Adlî Tıp Üst Kurullarında incelemeye alınamayacağı, bu dairelerden birinin verdiği raporlar ile diğer bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması halinde mahkeme veya Cumhuriyet savcılıklarınca gerekçesi belirtilmek suretiyle talep edilmesi üzerine raporların, ilgili ihtisas dairesinin en az yedi uzmanının katılımı ile oluşan genişletilmiş uzmanlar heyetince inceleneceği ve kesin olarak karara bağlanacağı- Bölge Adliye Mahkemesince yapılması gereken işin, aynı zamanda raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu’ndan kuşkudan uzak, Yargıtay denetimine ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak ortaya çıkacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi olduğu-
Her anne ve babanın çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi gerekeceği, somut olayda, mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda, desteğin kaza tarihinde 5 yaşında olduğunun, anne ve babasına destek olacağının kabul edildiği, ancak davacı anne ve babadan yetiştirme giderinin tenzil edilmediği, oysa, 5 yaşındaki desteğin 18 yaşında kazanç elde etmeye başlayacağının, davacı anne ve babanın yetiştirme gideri yapacağının kabul edilmesi gerekeceği, açıklanan ilkeler doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekeceği- Desteğin ve davacı anne-babanın TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre bakiye ömür süresi belirlenerek (tablodaki son yaş olan 99 yaşa kadar değil, hesap tarihindeki yaşına göre saptanacak bakiye ömür süresi), aktif ve pasif dönem başlangıç ve bitiş tarihleri ile süreleri gösterilmek suretiyle (kararı yalnızca davalının temyiz ettiği ve rapordaki diğer hususlarda davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu için, hesabın 2020 verileriyle ve işlemiş/ işleyecek devre belirlemesinde 2020 yılı esas alınarak yapılması) daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden denetime elverişli ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre hükmü temyiz eden davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak da dikkate alınmak suretiyle karar verilmesi gerekeceği- Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce davacılar lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesinim doğru olmadığı-
Kazanın meydana geldiği tarih dikkate alındığında, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik esas alınarak rapor düzenlenmesi gerekirken hatalı raporla karar verilmesinin doğru olmadığı, bu nedenle; davacıda oluşan maluliyet oranının tespitine yönelik olarak belirtilen Yönetmelik'e uygun ve temyiz edenin sıfatına göre kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak karar verilmek üzere itiraz hakem heyeti kararının bozulmasına karar vermek gerekeceği- Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için ilgili mevzuat göz önüne alınarak hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında belirlenmesi, söz konusu miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması hâlinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Hakem Heyetince, ceza soruşturma aşamasına ilişkin tüm bilgi ve belgeler, davacının yolcu olduğu minibüsteki diğer yolcuların olaya ilişkin beyanları ile tarafların başkaca delilleri de toplanmak suretiyle öncelikle olayın sübutuna ilişkin hususların açıklığa kavuşturulması, olayın sübuta ermesi ve davalının sorumluluğuna karar verilmesi halinde, tarafların kusur durumunun İTÜ Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile dosyadaki tüm evraklarla birlikte irdelenip tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Hakem heyetince; dosya içerisinde yer alan kaza tespit tutanağında davacının kusursuz olduğu tespitine göre hakem heyetince dosyada kusur raporu alınmadan, davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 kusur oranına göre hesaplama yaptırıldığı, bu durumda hakem heyetince, alanında uzman bilirkişiden kusur dağılımına ilişkin, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alındıktan sonra çıkan sonucuna göre maddi tazminat miktarı takdiri gerekeceği- Sigortacılık Kanunu'nun 30/17. ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddeleri uyarınca, tarafların vekille temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekalet ücretinin her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olduğu öngörüldüğünden, Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için ilgili mevzuat göz önüne alınarak hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında belirlenmesi, söz konusu miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması hâlinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Mahkemece yargılama sırasında aldırılan ............. tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda davaya konu kredi kartı sözleşmesindeki imzasının kuvvetle muhtemel davalının eli ürünü olduğu bildirildiği, sözleşmedeki imzanın davalıya ait olup olmadığı hususunda kesin bir kanaate varılabilmesi için konusunda uzman bir bilirkişi heyetine inceleme yaptırılıp alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerekeceği- İmzanın davalıya ait çıkmaması halinde bile, davaya konu kredi kartının davalıya teslim edilmediği anlaşılmış ise de söz konusu kart ile daha önce veya sonra davalı tarafından harcama yapılıp yapılmadığı, yine önceki dönemlere ilişkin bankaca gönderilen hesap ekstrelerinin kim tarafından nasıl ödendiği, ödeme olup olmadığı hususlarının bankacılık konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla banka kayıt ve defterlerinin incelenmesi ve varsa bu ödemelerin bu hesaba icazet anlamına gelip gelmediği hususları tartışılmak suretiyle tespit ettirilerek alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda bir karar verilmesi gerekeceği-
Zorunlu deprem sigorta sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin davada, Uyuşmazlık konusu hususlar ve hasar bedelinin belirlenmesi özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği halde, teknik bilirkişi raporu alınmadan karar verilemeyeceği-
4. HD. 20.06.2022 T. E: 2021/13436, K: 9075-
İtiraz Hakem Heyetince yapılacak işin, murisin tüm tedavi evrakları dosya arasında getirtildikten sonra, murisin ölüm sebebi ile ölüme neden olan hastalığın başlangıç tarihi, poliçe tanzimi sırasında bu hastalığın tespit edilip edilmediği, muriste, soru formunda belirtilen hususlarda poliçe tanziminden önce hastalık bulunup bulunmadığı ve var ise bunun ölüm ile arasında illiyet bağı olup olmadığı hususlarında konusunda uzman doktor bilirkişiden rapor alınıp hasıl olacak sonucuna göre karar vermekten ibaret olduğu-
10/10/2018 kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri yürürlükte olup davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 09/12/2019 tarihli raporun Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği anlaşılmakla, davacı tarafa kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak tanzim edilmiş maluliyet raporunu sunması için süre verilmesi, maluliyet raporunun sonucuna göre gerekirse yeniden aktüer raporu alınarak (davalı lehine kazanılmış haklar dikkate alınarak)karar verilmesi gerekeceği- Taleple bağlılık ilkesi gereğince davacının %25 kusuruna göre hesaplanan tazminata karar verilmesi gerekirken (1086 sayılı HUMK'nın 74. maddesi) 6100 sayılı HMK m. 26 gereğince, talepten fazlasına karar verilmiş olup, bu hususun bozmayı gerektirdiği- Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-