Kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkin 32 dosyada ayrı ayrı açılan davalar birleştirilerek dava sonuçlandırılmış ise de; davalılar arasında zorunlu veya ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmadığı gibi yargılamanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesinin, her bir dosyadaki iddia ve savunmaların değerlendirilmesinin bu şekilde mümkün olmaması, bu durumun usul ekonomisine aykırı olması ve hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanmasına da sebebiyet vereceği, ayrıca bir kısım davalıların da birleştirme talebine muvafakatlerinin bulunmadığı gözetilerek dosyaların birleştirilmesi yoluna gidilerek hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Kişilik haklarının ihlalinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin davada delil olarak sunulan CD kaydının hangi tarihte ve ne şekilde kaydının yapıldığı dosyadan anlaşılamadığından, mahkemece, bu konuda uzman bilirkişiden rapor alınarak karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad. 24/son uyarınca, icra müdürünün belirlediği taşınırın değerinin taraflarca şikayet konusu edilmesi halinde, icra mahkemesine denetleme yetkisi tanıdığının, bu denetlemenin de icra hakimi tarafından uzman bilirkişiden yardım alınmak suretiyle gerçekleştirebileceğinin kabulü gerektiği- Mahkemece, dava konusu ayıplı aracın (2006 model) teknik donanımını gösteren bilgi ve belgelerin (araç kataloğu, kitapçığı vb) temin edilerek bu araçtaki özellikler ile haczin yapıldığı tarihteki aynı marka ve model (sıfır kilometre) aracın yine teknik donanımını gösteren bilgi ve belgelerin (araç kataloğu, kitapçığı vb) getirtilerek (bilirkişi incelemesiyle) fiyata etkili teknik donanımlarının karşılaştırılması, bu suretle ayıplı araçta bulunmayan özelliklerin değerleri tespit edilip, bu karşılığın haciz tarihindeki sıfır kilometre aracın değerinden mahsubu suretiyle ayıpsız araç yerine talep edilebilecek miktarın bulunması gerektiği-
Davanın temelini oluşturan icra takibinin dayanağı olarak kredi sözleşmesinin tarihi ve numarası belirtilmemiş olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalıların kefalet limiti dahilinde sorumlulukları hesaplanmış ancak takip ve dava konusu borcun hangi sözleşmeden kaynaklandığı açıklanmamış olduğundan, bu bilirkişi raporunun yeterli incelemeyi içermediği-
Mahkemece, öncelikle davacının konutunun bulunduğu bloğun projeden farklı yapılması durumuna ilişkin “açık ayıp” ve “gizli ayıp” değerlendirilmesi yapılıp, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususu da araştırılarak karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında verilen malzeme bedellerinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
İcra takibine konu bonodaki avalist imzasının davacı eli ürünü olmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit istemine ilişkin davada, mahkemece davacının senedin tanzim tarihinden önceki dönemlere ait imza örneklerini içeren belge asılları getirtilip, uzman bilirkişilerden oluşturulacak 3 kişilik heyet vasıtasıyla yeniden imza incelemesi yaptırılması gerektiği-
Keşide tarihindeki kooperatif yönetim kurulunu oluşturan üç kişiden kooperatifi ilzam edecek en az iki imza olması gerektiği halde, kooperatifin yönetim kurulu üyelerinden ikisinin "imza benim değil" şeklindeki beyanları yeterli görülerek bilirkişi incelemesi yaptırılmadan menfi tespit davanın kabulüne karar verilemeyeceği, mahkemece grafolojik inceleme yaptırılması gerektiği-
Davacı vekili uzman olmayan kişiler tarafından sunulan bilirkişi raporuna gerekçelerini göstererek itiraz ettiği halde bu itirazlar dikkate alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğu-
Spor Genel Müdürlüğü'niün reklam sözleşmelerinden elde edilen gelire ilişkin açtığı alacak davasında alınan bilirkişi raporunda hesap edilen reklam gelirlerinin ne kadarlık bölümünün forma reklam sözleşmelerine ilişkin olduğu anlaşılamadığından bu konu açıklığa kavuşturularak karar verilmesi gerektiği-