Hukuk mahkemesinin ceza mahkemesince belirlenen kusur oranları ile bağlı olmadığı; ceza yargılaması sonucunda belirlenen maddi olgunun hukuk mahkemesi için de bağlayıcı olduğu- Ceza mahkemesince, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olduğundan bu kararın maddi olgu yönünden bağlayıcı kabul edilemeyeceği- Mahkemece araçta meydana gelen hasar bedelinin, aracın onarımının ekonomik olup olmadığının, marka ve model yılına göre aracın piyasa değerinin belirlenmesi için konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İcra takibine konu 2 adet bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkin davada, mahkemece dava konusu bonolardaki yazıların ve keşideci kısmındaki ismin aynı kalem ve el ürünü olup olmadığının grafoloji uzmanı bilirkişiye tespit ettirilerek aynı el ürünü olduğu anlaşılması halinde davaya konu bonoların keşidecisinin davacı olduğunun kabulü gerekeceği-
Takibe konu senette yer alan imzaya itiraz edilmesi durumunda, "imzanın borçluya ait olduğunu" kanıtlama külfetinin alacaklıya ait olduğunun gözetilmesi ve ispat yükünü ters çevirecek bir uygulamaya gidilmemesi gerektiği- Takibe dayanak bono üzerinde yaptırılan imza incelemesi sonucunda, “imzanın, borçlu şirketin yetkilisinin eli ürünü olmadığının tespit edildiğinin bildirildiği’, anılan rapora alacaklı vekili tarafından itiz edilerek vekaletnamede yer alan borçlu imzasının mukayese alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasının talep edildiği görüldüğünden, mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı nazara alınarak alacaklı tarafından ibraz edilen vekaletnamenin mukayeseye esas alınmak üzere usulünce yeniden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece; varsa tedavi gördüğü hastane kayıtları da getirtilip, alınan her iki sağlık kurulu raporu ile birlikte kısıtlı adayının Adli tıp kurumuna sevkinin yapılması ve ilgili ihtisas dairesinden rapor aldırılması, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Zamanaşımına uğramış çeklere dayalı takibe yönelik açılan itirazın iptali isteminden ibaret olan davada, mahkemece bilirkişi raporuna atıfta bulunularak karar verilmiş ise de davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, birbirleriyle çelişen her iki rapordan sonra tarafların itirazını da karşılayacak şekilde oluşturulacak bilirkişi heyetinden 3. bir bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmemesinin de doğru görülmediği-
Mahkemece her iki çelişkili rapor aynı kuruma gönderilerek yeniden değerlendirilmesi, maddi hata yapılıp yapılmadığının sorulması, sonuç itibariyle; kısıtlı adayının kısıtlanmasını gerektirir bir sebebinin bulunup bulunmadığı konusunda rapor aldırılarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, çelişki giderilmeden eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Tazminat davası-
Davada fazlaya dair haklar saklı tutulmadığından dava kısmi dava olarak açılmamış ve açıkça belirsiz alacak davası olarak açıldığı da belirtilmemiş olmakla, davacıların ıslah hakkı bulunmadığından dava dilekçesinde talep edilen maddi tazminat talebiyle bağlı kalınması gerektiğinin gözetilmemesinin doğru olmadığı- Mahkemece, hasar bedeli, aracın tamirinin ekonomik olup olmayacağı, pert olup olmadığının tespiti ile şayet pert olduğu anlaşılırsa, aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa rayiç değerinden sovtaj bedeli mahsup edilerek gerçek zarar miktarının belirlenmesi için alanında uzman bir makine mühendisi bilirkişiden, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin doğru olmadığı- Davalıların haksız fiil sorumlusu olup herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın kaza tarihinde yükümlü oldukları tüm borçlar yönünden temerrüde düşeceği-
Senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onanması gerekeceği, onanmamış çıkıntı, kazıntı veya silintinin tespit edilmesi halinde, senedin değişiklik öncesi durumuna göre değerlendirme yapılacağı, öte yandan tahrifat iddiasının incelenmesi, HMK'nun 266. maddesi gereğince, çözümü özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden, hakim tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın tahrifatın olduğu ya da olmadığı sonucuna varılamayacağı-
İşyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarar sorumlusu olduğu iddia edilen davalılardan rücuen tahsili istemi-