Borçlu bakanlık hakkında idare mahkemesi ilâmı uyarınca takip talebinde yazılı alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine geçildiği, borçlu idareye örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu idarenin yasal süresinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçede; talep edilen miktarda farklılıklar olduğu belirtilmiş ise de, itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermeyen borçlu idarenin itiraz etmemiş sayılacağından takibin kesinleşmiş olduğu-
Takip dosyasında mevcut borçluya gönderilen ve tebliğ edilen ödeme emri tebligat mazbatasında tebliğ tarihinin belirtilmediği anlaşıldığından, öncelikle itirazın süresinde olup olmadığının tespiti için ödeme emri tebliğ tarihinin ilgili posta müdürlüğünden sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
"Borcunun bulunmadığı ve yediemin ücreti için müstakil takip yapılamayacağı"na ilişkin başvurunun borca itiraz niteliğinde olduğu ve genel haciz yolu ile başlatılan takipte ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmesi gerektiği-
Borçlunun, genel haciz yolu ile başlatılan takip talebinde istenen işlemiş faiz miktarına itirazının borca itiraz niteliğinde olduğu ve bu itirazın icra dairesine bildirmesi gerektiği- Borçlunun borca itirazlarını icra dairesi ile birlikte ayrıca icra mahkemesine de bildirmesinin fuzuli bir başvurudan ibaret olup hukuki sonuç doğurmayacağı-
Alacaklının sadece haciz talebinde bulunması yeterli olmayıp, işlemin zamanaşımını kesmesi için İİK.mad. 59 uyarınca işlemin gerektirdiği masrafın da yatırılmış olması gerektiği-
Borçlunun adi ortaklığı oluşturan şirketler arasında zorunlu takip arkadaşlığı olduğunu ile sürerek takibin iptalini talep ettiği, borçlunun başvurusu bu hali ile borca itiraz mahiyetinde olup takibin şekline göre İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekeceği, icra müdürlüğü yerine, icra mahkemesine yapılan itirazın fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmayacağı-
Alacaklının takibe itiraz etmeyen aleyhine itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı-
Borçlunun, yasal yedi günlük süre dolmadan itiraz dilekçesini icra dairesine havale ettirmek suretiyle teslim etmesi ve dilekçenin dosyaya konulduğu hususunda icra tutanağının düzenlenmesini istemesi gerektiği- İtirazın, icra tutanağına geçirildiği tarihte yapılmış sayılacağı, bu tutanakların aksi ancak aynı nitelikte bir belge ile ispatlanabileceği- İcra Dairesince 14.01.2014 tarihli karar ile borçluların itiraz dilekçelerinin 08/04/2013 tarihli oldukları belirtilerek tutanağa geçirilmişse de, 14.01.2014 tarihli karar ile borçluların itiraz dilekçelerinin 08.04.2013 tarihli olduğu konusunu destekleyecek hiçbir delil ve emareye dosyada rastlanmamış olup, mahkemece icra dairesi tarafından tutulan tutanak esas kabul edilerek şikâyetin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu-
İtirazda bulunan kooperatifin takip borçlusu kooperatif olmadığı anlaşıldığından, üçüncü kişi niteliğindeki kooperatifin yaptığı itirazın geçersiz olduğu ve takibin durdurulmasına ilişkin müdürlük kararının yerinde olmadığı-