Genel haciz yolu ile ilamsız takipte, icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılan itirazın hukuki sonuç doğurmayacağı-
Yeni yönetim seçilinceye kadar görev süresi biten kooperatif yönetim kurulu üyelerinin üyelerin zorunlu olarak görevlerinin devam edeceğinin kabulü gerektiği-  Kooperatif yönetim kurulu üyelerinin Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıp mahkum olmalarının, yeni yönetim kurulu üyeleri seçilmediğinden, kooperatife bir kayyım ataması da yapılmadığından sonuca etkili olmadığı- Kooperatif aleyhine yapılan icra takip işleminin, acil ve süreli işlemlerden olması, itirazın kooperatifin hak ve menfaatlerine uygun olduğu dikkate alınarak, icra müdürlüğünce takibin durdurulması isteminin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu-
Geçerli bir itiraz olmaması halinde, icra müdürlüğünce takip durdurulmuş olsa da, alacaklının itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceği- "Tarafıma verilmiş olan 1.150,00 (Bin Yüz Elli) TL. nafaka tutarını 1000,00-TL. maaş aldığım için icranın durdurulmasını arz ederim” şeklinde beyanda bulunan borçlunun bu dilekçesinde "itiraz" iradesinin olmadığı ve bu duurmda, geçerli bir itirazın varlığından söz edilemeyeceğinden, "itirazın kaldırılması" isteminin de konusunun bulunmadığı-
Ödeme emrinin borçluya 31.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, icra takip dosyasından düzenlenen 103.madde davetiyesinin ise 16.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu, sadece 31.08.2015 tarihli ödeme emri tebliğ işlemini şikayet konusu yapmış olup, 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmadığına göre, en geç anılan bu davetiyenin tebliğ edildiği tarihte borçlunun takibi öğrendiğinin kabulü ile bu tarihe göre borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri sürülerek tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği-
İtiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğe gönderilmediğinden, itirazın iptali davasının 1 yıl içinde açılmadığından reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Takipten önce murisin vefatı üzerine, takibin mirasçılar hakkında başlatıldığı, şikayetçi borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği, mirasın reddine ilişkin davanın, takibin kesinleşmesinden sonra açıldığı ve mirasın reddinin tesbit ve tesciline karar verildiği, kararın kesinleştiği görüldüğünden, bu durumda, mirasın reddine ilişkin ilamın, takibin kesinleşmesinden sonra alındığı anlaşılmakla, mahkemece borçluların başvurusunun "borca itiraz" olarak nitelendirilemeyeceği, "şikayet" olarak değerlendirilip kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İtirazın iptali ile kiralananın tahliyesi istemi-
İki şirketin aktif ve pasifi ile birlikte şikayetçi şirketle birleşmesinden dolayı tasfiyesiz infisahına karar verildiği anlaşıldığından, şikayetin esasının incelenmesi gerektiği-
İtiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğe gönderilmediğinden, itirazın kaldırılması isteminin süresinde olduğunun kabulü gerektiği-