Asıl borçlu şirket hakkındaki takip devam etmemesine rağmen, ipotek veren üçüncü kişiye karşı takibin yürütülmesi ve ipotekli taşınmazın satış işleminin yapılmasının İİK. mad. 149/b uyarınca mümkün olmadığı- Asıl borçlu şirket ve ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişi arasında bulunan zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle, takip üçüncü kişiye karşı kesinleşmiş olsa bile, asıl borçluya karşı kesinleşmedikçe, ipotekli taşınmazın satışının istenemeyeceği-
Ödeme emri tebliğ edilen borçlu, 7 günlük yasal süre içerisinde borca itiraz ettiğinden, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi ve takibin durdurulması gerektiği
Borçlunun icra dosyasına vermiş olduğu itiraz dilekçesinde borca itiraz bulunmadığından icra müdürlüğünce takibin durdurulması işleminin kaldırılmasını talep ettiği başvurunun itirazın kaldırılması talebi olarak değerlendirilerek sonuca gidilmesinin doğru olmadığı-
Borçlunun, ödeme emrinin tebliği üzerine 7 gün içinde yaptığı itirazın takibi durduracağı, alacaklının, itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması için başvuru süresi itirazın tebliğinden itibaren işlemeye başlayacağından bu süreçte takibin durmaya devam edeceği-
Alacaklı banka tarafından takibe konu yapılan kredi sözleşmesinde borçlunun kefaletinin bulunmadığı, bu nedenle bu borçlunun daha sonra yapılan kredi sözleşmesinde herhangi bir kefilliği söz konusu olmadığından sorumluluğunun olmadığı, ilk kefalet sözleşmesinde, daha sonra yapılacak olan borçlanmalara ilişkin atıf bulunmasının kefalet miktarı belirtilmediği için geçerli olmadığı-
İcra dairesinin yetkisine itiraz da borca itiraz niteliğinde olup, yetki itirazı üzerine, takibin, anılan yasa hükmü uyarınca duracağı, yetki itirazı kaldırılmadığı sürece takibe devam etme olanağının olmadığı-
Genel haciz yoluyla takipte, İİK.nun 62. maddesi uyarınca borçlunun 7 günlük sürede itiraz etmesi halinde aynı Kanun'un 66. maddesi gereğince takibin duracağı-
Alacaklı takipte kesinleşen kısım üzerinden yasal faiz talebi ile birlikte takibe devam edebileceğinden itirazın iptali davası açmadan borçlu idareye muhtıra gönderilemeyeceği gerekçesiyle muhtıranın iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Borcun kabulünden feragat olmayacağı; borcun kısmının açıkça kabul edilmesi halinde bu miktar üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerektiği-
Oran göstermeksizin faize oranına yapılan itirazın; yasal faiz oranını aşan miktar için yapıldığının kabul edilmesi gerekeceği-