İtiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğe gönderilmediğinden, itirazın kaldırılması isteminin süresinde olduğunun kabulü gerektiği-
Fon alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin olarak getirilen "borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz" şeklindeki istisnai düzenlemeden varlık yönetim şirketleri yararlanamayacağı- Borçluların icra dairesine yaptıkları itirazlarının ödeme emri tebliğ tarihleri itibariyle yasal yedi günlük süresi içerisinde yapıldığının saptanması halinde ise, borçlular hakkındaki takibin İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra müdürlüğünce durdurulmasına ve böyle bir durumda hacizler de takip kesinleşmeden konulmuş olacağından, İİK'nun 78. maddesi hükmüne göre geçersiz sayılan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, borçlu tarafından süresi içinde takibe itiraz edildiği için takibin durması gerekeceğinden, icra müdürlüğünün takibin devamı yönündeki karar ve işleminin iptali ile borçlu aleyhine yapılan işlemlerin ve borçlunun malları üzerine konan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, borçlu adına İİK'nın 62 ve 66. maddeleri gereğince usulüne uygun olarak yapılmış bir itirazın bulunmadığı gözetilerek, alacaklının şikayetinin kabulü ile borçlu hakkındaki takibin devamına karar verilmesi gerekeceği-
İtiraz dilekçesinin üzerinde yazılı tarihin itiraz tarihi olarak kabulüne imkan bulunmadığı; itiraza esas olan tarihin anılan dilekçenin icra tutanağına geçirilip UYAP sistemine işlendiği tarih olduğu-
İtirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkin davada, davacının süresinde itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunulduğuna göre, mahkemece itirazın kaldırılmasına karar verilmeden tahliyeye karar vermesinin isabetli olmayacağı-
19.10.2005 tarih ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 138/4. maddesinde “Fonun alacaklı olduğu ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz" hükmüne yer verildiği, fon alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin olarak getirilen bu istisnai düzenlemeden anılan Kanun'un 143. maddesinde belirtilen varlık yönetim şirketlerinin yararlanamayacağı-
Takibin şekline göre İİK'nun 62. maddesi uyarınca her türlü itirazın icra dairesine bildirilmesi zorunlu olup borçlunun icra mahkemesine başvurmasının hukuki bir sonuç doğurmayacağı-
İtirazın iptali ilamında hüküm altına alınan inkar tazminatı ve yargılama giderlerinin talep edilebilmesi için, bu alacak kalemleri yönünden icra emri düzenlenip borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği-
Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibinin olduğu yerde duracağı, alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m.68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.67) sunması gerekeceği- İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerektiği, itirazın iptali ilamı doğrultusunda icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edileceği ve borçluya icra emri tebliğinin gerekmediği, ancak ilamda hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa bunlar yönünden borçluya icra emri tebliğ edilmesi gerektiği-