İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca, ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilerek ilam doğrultusunda, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden icra takibine devam edilmesi gerekeceği- ................ Bölge Adliye Mahkemesi ............ Hukuk Dairesi ............ sayılı .............. tarihli kararına uygun olarak asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek hesaplama yapılmak üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması gerekeceği-
................. İcra Müdürlüğünün ............. muhabere numaralı evrakı ile .............. İcra Müdürlüğünün 2021/10736 E. dosyasına gönderilen 20/10/2021 havale tarihli itiraz dilekçesi içeriğinde; borçlunun borca itirazı ile birlikte aynı konuda derdest takip bulunduğundan da bahsedildiği, aynı dosyaya sunulan 11/10/2021 tarihli itiraz dilekçesinden farklı içerikte olduğu görülmüş olup, bu hali ile 20/10/2021 tarihli itirazın ........... İcra Müdürlüğünün 2021/9799 E. sayılı takibe yönelik olduğunun anlaşıldığı, o halde, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi halinde, borçlunun takipten haricen haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilemese bile borçlunun itirazının geçerli olacağı-
Cari hesap sözleşmesine güvence olarak davalıya ait gayrimenkul üzerine davacı şirket lehine üst sınır ipoteği konulan ve alacağın ödememesi üzerine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açılan uyuşmazlıkta, tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre, cari hesap ilişkisi kapsamında "alacak ve borç tutarı, sürekli değişiklik gösterdiğinden" ve dava tarihi itibariyle alacağın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği- "Cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın, borçlu tarafça tek başına tespit edebilme imkanı olduğu" ve "Bilirkişi raporu alınmış olmasının likit bir alacak bulunmadığı anlamına gelmeyeceği, takip tarihi itibarıyla haksız olarak itiraz edilen ve likit sayılması gereken alacak yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği" şeklindeki muhalif görüşlerin kabul edilmediği-
Borçlu şirket tarafından ................. TL'nin alacaklıya ödenmesine muvafakat edilmişse de bu miktar dışındaki borca itirazının devam ettiği ve itiraz üzerine de icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğinden ............. TL poliçe teminat limitinin alacaklıya ödenmesinin ihtirazi kayıtla yapılmış ödeme sayılması gerektiği, bakiye alacağa ilişkin itirazın, itirazın iptali veya itirazın kaldırılması kararı ile ortadan kaldırılmadığından müdürlük kararının isabetli olduğu-
İlâmsız takibe süresinde itiraz edildiğinden takibin durması gerektiği ve satışın yapılamayacağı ileri sürerek satışın iptalini talep edilmişse de, ileri sürülen hususların ihalenin feshi sebebini oluşturmayacağı- "Borçlunun süresinde borca itiraz ettiği hâlde takibin durdurulmasına karar verilmeyerek takip işlemlerine devam edilmesinin kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikâyete tâbi olduğu, kesinleşmeyen takipte satış talebinde bulunulamayacağından ihalenin feshinin gerektiği, borçlu vekilinin meskeniyet şikâyetinde bulunduğu, bu şikâyetin sonuçlanmadan taşınmazın satışının yapılmasının da fesih nedeni olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Türk lirası üzerinden kurulmuş bir sözleşmeyle borçlanılan edimin yabancı para birimi üzerinden ifa edildiği ve bu ödemenin iadesinin (takip tarihindeki Türk lirası karşılığı da gösterilmek suretiyle) yabancı para birimi üzerinden başlatılan icra takibiyle istendiği olayda, iade borcu Türk lirası cinsinden kurulmuş bir sözleşmeyle doğmuş olmasına rağmen, yabancı para birimi üzerinden başlatılan icra takibinin takip tarihindeki kur karşılığını Türk lirası cinsi üzerinden göstermesi ile geçerli bir icra takibi yapıldığının kabulü gerektiği- "Sözleşmenin Türk lirası üzerinden kurulduğu gözetildiğinde davalının yabacı para borcunun söz konusu olmadığı ve takiple sıkı sıkıya bağlı itirazın iptali davasında, taraflar arasındaki borç ilişkisine uygun, geçerli bir takip talebinin varlığından bahsedilemeyeceği" şeklindeki görüşün -Hukuk Genel Kurulunun incelemesi dışında kalması gerekçesiyle- Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-
Borçluya, aynı takip dosyasında itirazın iptali/kaldırılması ilamı ile hükmedilen icra inkar tazminatı, ilam vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden ek takip talebi ile icra emri gönderilmesinde yasaya aykırılık yok ise de, takip talebinde yer alan asıl alacak miktarı ve güncellenmiş faiz alacağı yönünden mükerrer olacak şekilde icra emri gönderilmesi ve ilama aykırı şekilde itirazın iptali ilamında yer almayan yeni borçlular ilave edilmek sureti ile icra emri düzenlenmesinin yasaya aykırı olacağı-
Maddi hata sonucu (dilekçe içeriğinde doğru takip dosyası taraflarına ilişkin bilgilere yer verildiği de gözetildiğinde) dosya numarasının itiraz dilekçesinde yanlış yazılmasının hakkın zayii olmasına neden olmayacağı- Borçlunun süresinde itirazı nedeniyle takip duracağı-
Borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde, borçlunun takipten haricen haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilemese bile borçlunun itirazı geçerli olup alacaklının itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararı bulunduğu-