Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde icra müdürü borçluya İİK mad.60/1 uyarınca göre örnek 7 ödeme emri göndermesi gerekirken sehven örnek 4-5 icra emri gönderilmiş olup takip talebine aykırı olarak gönderilen icra emrinin süreye tabi olmadan şikayet yolu ile iptal edilebileceği- İlamsız icra takibinde borçluya gönderilen icra emri ile takibin kesinleşmeyeceği-
Mahkemece, alacaklının, itirazın kaldırılmasına karar verilmesinden sonra, anılan ilamı takip dosyasına sunarak, takibin devamına karar verilen kısım açısından takibe devam edilmesini istemesinin mümkün olduğu fakat bu durumun ancak anılan takipte yer almayan ancak itirazın kaldırılmasına ilişkin ilamda hüküm altına alınmış olan tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti alacaklarının tahsili için ayrı icra emri gönderilmesi ile gerçekleşebileceği ilkesi gözetilmek suretiyle, şikayetin kısmen kabulü ile itirazın kaldırılması davasında hükmolunan alacak kalemlerinin dışındakiler yönünden anılan icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İcra emrinin dayanağı olan yerel mahkemenin itirazın iptali konulu ilamda tarafların alacaklı anonim şirket ile H. Bina Yöneticiliği olduğu, aleyhlerine icra emri gönderilen şikayetçi borçluların anılan davada taraf sıfatına sahip olmadıkları, haliyle aleyhlerine icra emri gönderilip takip yapılamayacağı- Alacaklının, anılan takipte yer almayan, ancak itirazın iptaline ilişkin ilamda hüküm altına alınmış olan tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti alacaklarının tahsili için ayrı icra emri gönderebileceği açıksa da, somut olayda; anılan icra emrine takip asıl alacağı ve işlemiş faizin de eklendiği görüldüğünden, icra emrinin bu haliyle de usule aykırı düzenlendiği-
Ödeme emrine "itiraz tarihi"nin, itiraz dilekçesinin "icra tutanağına geçirildiği tarih" olduğu-İcra memuru tarafından havale edilen itiraz dilekçesinin, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük süre geçirildikten sonra icra tutanağına kaydedildiği ve bundan bir gün sonra da UYAP sistemine kaydının yapıldığı anlaşıldığından, borçlular tarafından, yasal yedi günlük süre içinde yapılmış bir itirazın varlığından söz edilemeyeceği ve icra müdürlüğünün "takibin durdurulması" yönündeki kararının yasaya uygun olmadığı-
Takip dosyasına yapılan itirazda imzanın bizzat icra müdürü huzurda atılmasının zorunlu olmadığı, itiraz dilekçesinin posta yoluyla da gönderilebileceği-
Yetkili icra dairesinin açıkça belirtilmediği yetki itirazlarının dikkate alınamayacağı-
İtiraz ile duran takibin 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 13. ve 138. maddeleri uyarınca yapılan takiplerden olduğu gerekçesiyle satış işlemleri yönünden takibin durdurulmasına, diğer takip işlemleri yönünden takibin devamına dair icra müdürlüğünce verilen kararın iptaline ilişkin şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
Borçlu bakanlık hakkında idare mahkemesi ilâmı uyarınca takip talebinde yazılı alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine geçildiği, borçlu idareye örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu idarenin yasal süresinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçede; talep edilen miktarda farklılıklar olduğu belirtilmiş ise de, itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermeyen borçlu idarenin itiraz etmemiş sayılacağından takibin kesinleşmiş olduğu-
Takip dosyasında mevcut borçluya gönderilen ve tebliğ edilen ödeme emri tebligat mazbatasında tebliğ tarihinin belirtilmediği anlaşıldığından, öncelikle itirazın süresinde olup olmadığının tespiti için ödeme emri tebliğ tarihinin ilgili posta müdürlüğünden sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
"Borcunun bulunmadığı ve yediemin ücreti için müstakil takip yapılamayacağı"na ilişkin başvurunun borca itiraz niteliğinde olduğu ve genel haciz yolu ile başlatılan takipte ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmesi gerektiği-