Takibin tarafı olmayan üçüncü kişi konumundaki eşin, haczedilmiş taşınmaz üzerinde lehine aile konutu şerhi verilmiş olduğundan dolayı İİK. 82/12 maddesindeki haczedilmezlik şikayetinde bulunma imkanının olmadığı, üçüncü kişi eşin bu şikayetinin 'aktif dava ehliyetsizliği nedeniyle' reddedilmesi gerekeceği-
Evliliğin sona ermesiyle aile konutunun bu niteliğini kaybedeceği-
Uyuşmazlık aile konutuna yönelik tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup (TMK. md. 194); 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMKm.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağı- Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekeceği-
Türk Medeni Kanununda malik olmayan diğer eşin rızasının yazılı belgeye dayalı olması gerektiği veya bu hususun diğer delillerle ispat edilemeyeceğine dair herhangi bir düzenleme bulunmadığı-
Oğlunu ve gelinini bedelsiz olarak kendi evin barındıran kişinin bu noktadaki muvafakatini geri alması mümkün olduğundan söz konusu taşınmazın "Aile konutu” olabileceğinden de söz edilemeyeceği- Zira üçüncü kişiye ait taşınmazın karı koca arasında “aile konutu" olarak kabul edilmesinin taşınmaz maliki üçü kişiyi bağlamayacağı-
Davalının daha önce açtığı aile konutu şerhi konulmasına yönelik davasından feragat etmesinin taşınmazın aile konutu vasfını ortadan kaldırmayacağı ve sonradan açılacak davalar için kesin hüküm oluşturmayacağı-
Taşınmazı satın alan F.D. ve lehine ipotek tesis edilen K,T.K. Bankası A.Ş.'nin taşınmazın aile konutu olduğunu bildiğinden, davacının ipoteğin kaldırılmasına ilişkin isteğinin davalı kocanın payı yönünden kabulünün gerektiği-
Tapu kaydı üzerindeki aile konutu şerhi terkin edilmediği müddetçe ortaklığın giderilmesinin istenmesinin mümkün olmayacağı-
Dava konusu dairenin satış tarihinde aile konutu olarak kullanılmadığının anlaşıldığı, gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddinin gerekeceği-
Dava sonucunda verilecek hükmün, aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerine üçüncü kişinin borcuna karşılık ipotek tesis ettirmiş olan kocanın hak ve hukukuna etkili olacağı, bu durumda husumetin, ipotek tesisine ilişkin işlemin tarafı olan davacının eşine de yönetilmesinin gerekeceği-