Takibin tarafı olmayan üçüncü kişi konumundaki eşin, haczedilmiş taşınmaz üzerinde lehine aile konutu şerhi verilmiş olduğundan dolayı İİK. 82/12 maddesindeki haczedilmezlik şikayetinde bulunma imkanının olmadığı, üçüncü kişi eşin bu şikayetinin 'aktif dava ehliyetsizliği nedeniyle' reddedilmesi gerekeceği-
Davalı koca, eşinin açık rızası olmadan aile konutunun bir başkasına satmış, satın alanın da tarafların aile dostu ve davacının evli olduğunu bildiği anlaşılmakla; TMK'nın 1023. maddesinden, yararlanamayacağından mahkemece TMK'nın 194/2. maddesi uyarınca hakimin müdahale isteminin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Kayıt maliki olan davacının oğlu ile gelinin bedelsiz olarak oturmalarına izin verdiği taşınmaza ilişkin muvafakatini geri almasının her zaman mümkün olduğu, dava açılmakla muvafakatin geri alındığı kabul edilmeli ve davalıya gönderilen ihtarname de dikkate alınarak ecrimisile ve elatmanın önlenmesine karar verilmesinin gerekeceğinden "Aile Konutunun" varlığından söz edilemeyeceği-
İİK’nun 82/12 faydalanma hakkının sadece takip borçlusuna ait olduğu, borç dışındaki kişilerin (örneğin; borçlunun eşinin, çocuklarının) üzerinde ‘aile konutu şerhi’ bulunan taşınmaz hakkında haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı–
Eşlerden birinin diğerinin açık rızası bulunmadıkça aile konutunu devredemeyeceği- Diğer eşin rızası alınmadan yapılan temlikte temlikin geçerliliği için alıcının iyiniyetli olmasının aranmasının gerektiği-
Davacının ölen eşiyle birlikte yaşadıkları konutun kendisine özgülenmesi talebinin Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayanmakta olduğu ve özgülenme görevinin mirasın paylaşımında görevli olan Sulh Hukuk Mahkemesine ait olacağı-
Aile konutu şerhi konulması talep edilen bağımsız bölümün, aile konutu olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık yoksa da, davalı kocanın bağımsız bölümde 1/4 payı olduğundan tamamı üzerine şerh konulmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-
Konutun "aile konutu" olduğuna ilişkin özgülendiği amaç değişmediği ve aile birliği de devam ettiğine göre, davalının kendisine ait bir evinin bulunması, aile konutu olan davacıya ait taşınmazdan davalının yararlanma hakkını kaldırmayacağı-
Aile konutu şerhi konulması talebinin boşanmanın eki niteliğinde olmadığı ve harca tabi olacağı-