Davalı borçlunun icra takibine itirazı üzerine hakkındaki takibin durduğu, davacı alacaklı tarafından itirazın iptali veya kaldırılması yönünden dava açıldığının iddia ve ispat edilmemiş olması ve rehin açığı belgesi alınarak anılan belgeye istinaden davalı borçlu hakkında yapılmış bir icra takibi bulunmamasına göre davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu- Dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilen davada vekalet ücretinin maktu olarak takdir edilmesi gerekeceği-
Takip konusu borcun, karardan sonra ödendiği ve takipten feragat edildiği anlaşıldığından, davanın konusunun kalmadığı ve mahkemece, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
Takip dosyası içeriğinde davalı borçlunun adreslerinde yapılan hacizlerden bir sonuç alınamadığı gibi borçlunun adresinin nerede olduğu da belirlenemediği, bu durumda davalı borçlunun aciz halinin gerçekleştiği-
Tasarrufun iptali davasının açılması koşul­larından birisinin de kesinleşmiş bir alacağın bulunması olduğu-
Borçlunun haciz için gidilen adresinin boş ol­duğu, adresten taşındığı saptanarak haciz işleminin yapılamadığı yine aynı takip dosyasında borçlunun adresinin tespiti için yapılan kolluk araştırmasında da borçlunun iflas ettiği, açık adresinin bilinmediği, belirtilen adresteki evini satarak il dışına gittiği tespit edildiğinden, borçlunun aciz halinin gerçekleştiği ve bu durumda tasarrufun iptali davasının esasına girilmesi gerektiği-
Borçlunun müvekkilinin eski eşi olup boşanma davası sonunda müvekkili lehine maddi-manevi tazminata hükmedildiği, borçlunun bunu sonuçsuz bırakmak mal kaçırmak kastıyla adına kayıtlı taşınmazı am­casının oğlu olan davalı 3.kişiye satarak devir ettiğini ileri sürdüğü, dava konusu taşınmazın rayicinin çok üstünde borçlu tarafından ak­rabası olan 3.kişiye satıldığı, boşanmaya neden olan olayların haksız fiil olarak boşanma davasından önce gerçekleşmiş olmasına göre tasarrufun iptaline karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece res'en araştırılması gerektiği-
İptal davasının açılma ve görülme koşullarından birisi icra takibi ile ilgili koşul olup; alacağın ve icra takibinin kesinleşmiş olması ve tasarrufta bulunanın borçlu durumda olması gerekeceği- Borçlunun yaptığı zamanaşımı itirazı nedeni ile icranın geri bırakılması kararı verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmakta olduğundan, alacaklı tarafından İİK. mad. 169/6 gereğince genel hükümlere göre dava açılıp açılmadığı araştırılarak, açılmış ise bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılmak ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun iflas ettiği durumlarda, tasarrufun iptali davasını açma hakkının iflas idaresine verildiği ve iflas idaresinin, dava açma hak­kını alacaklıya devrettiği durumlarda, iptal davasının alacaklı tarafından açılabileceği-
Borçlunun iflas ettiği durumlarda, tasarrufun iptali davasını açma hakkının iflas idaresine verildiği, iflas idaresinin, dava açma hakkını alacaklıya devrettiği durumlarda, iptal davasının alacaklı tarafından açılabileceği, iflas masasının oluşturulup oluşturulmadığı sorularak, İİK'nin 277/2.maddesine göre işlem yapılmak üzere, iflas idaresinin davayı takip edip etmeyeceği ya da davacıya bu davayı takip için yetki verilip verilmeyeceği sorularak, davanın takibinin mümkün olması halinde, iflas eden borçlu hakkında açılan davada aciz belgesinin ibrazı koşulunun aranmayacağı hususu dikkate alınarak, davanın esasına girilip uyuşmazlığın çözümlenmesinin gerekeceği-