Haczin, borçlunun faaliyet adresinde yapılmış olması halinde “mülkiyet karinesi”nin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına sayılacağı, ispat yükü kendisine düşen üçüncü kişinin karinenin aksini ancak güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edebileceği-
“Borçlu” ile “3.kişi” arasında; ‘ortaklar’ , “çalışanlar’ ve ‘adres’ itibarı ile organik bağ bulunması (örneğin; borçlu şirket ile 3.kişi şirket ortaklarının bir kısmının veya tamamının veya temsilcisinin aynı kişilerden oluşması ya da borçlu şirket ile 3. kişi şirketin aynı yerde faaliyette bulunuyor olması halinde) 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
2918 s. Yasa’ nın 20/d maddesi uyarınca, trafik sicile kayıtlı olan araçların satışlarının noterde yapılmış olmasının geçerlilik koşulu olduğu, satıştan sonra tescil işleminin yapılmamasının satışı geçersiz kılmayacağı ve satışa konu aracın mülkiyetinin noterde yapılan satış sözleşmesi ile alıcıya geçeceği-
Haciz yapılan işyerinin borcun doğumundan sonra, önceden ev hanımı olan davacı adına açılmış olmasına rağmen fiilen borçlu tarafından işletildiğinin anlaşılması nedeniyle mahkemece “istihkak davasının reddine” dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı-
Davacı şirketin borcun doğumundan sonra kurulması, her ne kadar şirket ortakları arasında organik bağ tespit edilememekle birlikte, davacı şirketin kurulduktan üç gün sonra borçlu şirkete ait tüm malları satın almasının ve ardından borçlu şirketin yönetim kurulu üyesinin, davacı şirkette sigortalı olarak gösterilmesi ve haciz yerinde borçlu şirkete ait birçok belgenin bulunması olgularının “davacı ile borçlu şirketin danışıklı hareket ettiklerini” göstereceği-
Borçlu ile davacı 3. kişi arasındaki ilişkinin ticari işletme devri (örtülü işyeri devri) niteliğinde olduğu durumlarda olaya İİK. nun 44 ve BK’ nun 179. maddesinin (şimdi; TBK. mad. 202) uygulanması gerekeceği, 3. kişi tarafından “işyeri devri ile ilgili İİK. nun 44. maddesinde öngörülen koşulların yerine getirildiği” 3. kişi tarafından iddia ve ispat edilmedikçe, işyerini devralan davacı-3. kişinin BK. nun 179. maddesi (şimdi; TBK. mad. 202) uyarınca işletmenin borçlarından sorumlu olduğu, bu nedenle mahkemece “3. kişinin istihkak iddiasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Takip talebinde yazılı olan borçlunun adresi ile haciz yapılan adreslerin aynı olması, dava dilekçesi ve ödeme emrinin aynı adreste davalı borçluya bizzat tebliğ edilmesi, haciz sırasında davalı borçlunun da işyerine gelerek hazır bulunmuş olması nedeniyle, İİK. nun 97/a maddesinde öngörülen “mülkiyet karinesi” nin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına sayılması, karinenin aksinin 3. kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanması gerekeceği – İstihkak davasının kabulü halinde mahkemece “mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına” şeklinde hüküm kurulması gerekirken “mahcuzların davacı 3. kişiye ait olduğunun tespitine” şeklinde hüküm kurulamayacağı-
Dava konusu taşınır malların haczedildiği yerin resmi kayıtlarda borçlu ile ilgisinin belirlenememesi halinde, İİK. nun 97/a maddesindeki “mülkiyet karinesi” nin 3. kişi yararına olduğu ve karinenin aksini ispat yükünün İİK. 99 uyarınca alacaklıya düştüğü-