İhale bedelin, muhammen bedelinin üzerinde olduğundan, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği ve bu durumda zarar unsuru gerçekleşmediğinden şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmayacağı- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
İİK'nun 129. maddesindeki rüçhanlı alacaktan anlaşılması gereken satış yapılan dosya alacağına rüçhanlı alacaklar olduğu- Takip alacaklısının alacağı rüçhanlı alacak olmadığı halde, şartnamedeki muhammen bedelden farklı olarak taşınmazdaki 2. derece ipotek alacağı da dikkate alınarak belirlenmiş bir bedel ile ihale edileceğinin yazılması talep ve talibi azaltıcı nitelikte olduğundan ihalenin feshi gerektiği- Borçluların hepsinin karar başlığında gösterilmesi gerektiği- Satış ilanı, borçlunun adresinde bulunmadığı tespit edilmeksizin doğrudan aynı adreste bulunan farklı bir şahsa tebliğ edildiğinden tebligatın usulsüz olduğu ve usulsüz tebliğin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından TK'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmeden,dağıtıcının kendiliğinden kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemini TK'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması halinde, tebligatların usulüne aykırı olacağı- Satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmış olsa da, satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olması ve borçluların kıymet takdirine itiraz etmeleri halinde, mahkemece, fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazları konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle inceleme yapılması gerektiği-
Talimat icra dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olmasının, borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı- Vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının sonuca etkili olmadığı- Borçlu vekilinin satışın durdurulması istemli olarak başvuruda bulunması sebebiyle satıştan haberdar olduğu kabul edilse de, satış tarihinin bu başvurudan 3 gün sonra olduğu anlaşıldığından, borçlu vekilinin ihale konusu taşınmazın birinci açık artırma tarihinden önce makul süre içerisinde ihaleden haberdar olmadığının kabulü gerektiği-  Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Taşınmazını ipotek veren borçluya hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmeden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe girişilmesine dair şikayet süreye tâbi değil ise de, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, takibe konu alacağın teminatını teşkil eden ipoteğin satış işlemlerinin tamamlanıp kesinleşmesi halinde takibin amacı hasıl olduğundan artık bu aşamadan sonra takibin ve satışın iptali istenemeyeceği- İhalenin feshinin talep edilebileceği genel hak düşürücü süre olan 1 sene dolduktan sonra şikayetçinin takibin ve/veya satışın iptalini talep etmesinin mümkün olmadığı-
İİK. mad. 134/2 uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde, mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği- Kamu düzenine ilişkin olan bu hususun mahkemece re’sen uygulanması gerektiği ve kamu düzenine aykırılıkta aleyhe bozma ilkesi nazara alınamayacağı-
Kalkmış (düşmüş) hacze dayalı kıymet takdiri esas alınarak yapılan ihalenin usulsüz olduğu, bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği-
Satış talebi ile ihale tarihi arasındaki paraya çevirme giderlerine dahil olduğu ve artırma bedelinin hesaplanmasında dikkate alınması gerektiği- Tellaliye harcı, satış talebi ile ihale tarihi arasındaki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinden olmadığından buna yönelik giderin hesaplamada dikkate alınmayacağı- Satış ilanının elektronik ortamda da yapılmaması halinde, ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği (İİK. mad. 114/2)-
Tebliğ memurunun, muhatabın tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceğini tevsik etmediği, borçlunun yazlıkta ve dışarıda olduğuna ilişkin araştırmanın, kimden sorularak yapıldığı belirlenmediğinden tebliğ işleminin usulsüz olduğu- K. takdir raporu, borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği için, kıymet takdirine ilişkin hususların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi gerektiği-  Satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde, zarar unsuru oluşmayacağı- Feshi istenilen ihaleye konu taşınmazın, muhammen bedelinin yüzde yüzünün üzerinde satıldığı ve dolayısıyla satış bedelinin, muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmakta ise de, kıymet takdiri tebliğinin usulsüz olması karşısında kıymet takdirinin kesinleşmediği ve borçlunun şikayet dilekçesinde kıymet takdirine itiraz ettiği görüldüğünden, mahkemece, uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu marifeti ile keşif yapılarak taşınmazın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise, İİK. mad. 134/8. uyarınca zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-