Taşınmaz kıymetinin, kıymet takdirine itiraz yargılamasından sonra şikayetin kabulüne karar verilip, icra müdürlüğünce alınan rapordan daha düşük değerin tespitine karar verilerek, mahkeme kararının gerekçesi ile hüküm kısmı arasında çelişki meydana getirildiği ve kararın gerekçesinin, hüküm kısmına açıkça aykırılık teşkil ettiği görülmekte olup, icra müdürlüğünce, bu kararda belirtilen değer esas alınarak satış yapılmasının hatalı olduğu- Şikayetçi borçlunun, süresinde kıymet takdirine itiraz etmediği düşünülse de, icra müdürlüğünce alınan kıymet takdirinin satışa esas alınmadığı, kıymet takdirine itiraz sonucu alınan raporun satışa esas alındığı, beyanı alınan komşunun imzasının alınmadan ve imzadan imtina etmişse bu husus tebliğ mazbatasına yazılmadan şikayetçi borçluya yapılan satış ilanı tebligatı usulsüz olduğundan, şikayetçi borçlunun, satışa esas alınan kıymet takdirinden, satış ilanı tebliği ile haberdar olmadığı- Borçlunun, bu hususlarla birlikte satışın durdurulması talebi ile icra mahkemesine şikayette bulunduğu da görüldüğünden, ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin re'sen davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği-
Borçlunun dilekçesinde belirttiği tanıklar dinlenerek fesat iddiası konusunda bir değerlendirme yapılması gerektiği-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Tebliğ memuru tarafından, muhatap avukatın adreste bulunup bulunmadığı araştırılarak tespit edilmediğinden tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Tebliğ mercinin, tebligat mazbatasında, tebliğin TK'nun 21/2. maddesine göre yapılması yönünde düşülmüş bir şerhi bulunmadığından tebliğ memurunca doğrudan TK'nun 21/2.maddesine göre yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu-
İİK. mad. 134/2 uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde, mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Tebliğ mercinin, tebligat mazbatasında, tebliğin TK'nun 21/2. maddesine göre yapılması yönünde düşülmüş bir şerhi bulunmadığından tebliğ memurunca doğrudan TK'nun 21/2.maddesine göre yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu- İhalenin feshini ilgililerin ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebileceği, satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresi ıttıla tarihinden başlayacağı; bu müddetin ihaleden itibaren bir seneyi geçemeyeceği-
Menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değilse de; icra müdürlüğünce satış ilanının borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, satış ilanının tebliğ edilmemesi ya da usulsüz tebliğ edilmesinin ihalenin feshi sebebi olduğu (İİK. mad. 114)- İcra müdürlüğünce; "satış ilanının borçluya ve diğerlerine bilgi amaçlı gönderilmesine, gönderilen tebligatın bila tebliğ dosyaya gelmesi halinde satış işlemlerine bu haliyle devamına" karar verildiği ve borçluya çıkartılan satış ilanının adresten ayrıldığı gerekçesi ile iade edildiği görüldüğünden, borçluya satış ilanının tebliğ edilememiş olması fesih sebebi değil ise de, fiili haciz işleminden sonra düzenlenen ve ihaleye esas alınan kıymet takdir raporu borçluya tebliğ edilmediğinden, bu durumda, borçlunun kıymet takdirinden usulüne uygun şekilde haberdar edilmediği anlaşıldığından, kıymet takdirinin kesinleştiği kabul edilemeyeceği ve mahkemece, borçlunun kıymet takdirine itirazı incelenerek, anılan taşınırın tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalenin feshine, muhammen bedelin altında olması halinde ise, ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-