İhalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği, Yasa'nın bu hükmünün emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanması gerekeceği-
Şikayetçi borçluya çıkarılan satış ilanın aynı icra takibinde borçlu olan oğluna tebliğ edilmesi halinde, yapılan tebligatın usulsüz olacağı (Teb. K. mad. 39)- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Tebligat mazbatasındaki imza reddedildiğinden, bu imzanın adı geçen şikayetçiye ait olup olmadığı bakımından yöntemince imza incelemesi yaptırılması suretiyle satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre ihalenin feshi istemi hakkında bir karar verilmesi gerektiği- Diğer şikayetçiye kıymet takdiri raporu tebliğ edilmediği gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olduğu-
Mahkemece, söz konusu taşınmaza yönelik istemin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek hüküm tesisi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu hususun bozma nedeni yapılmadığı, ancak; İİK'nun 134/2. maddesinin son cümlesi uyarınca, işin esasına belirtilen nedenle girilmemiş olacağından, şikayet konusu 10 numaralı bağımsız bölüm bakımından borçlu şirket aleyhine para cezasına hükmedilmesinin doğru olmadığı, hal böyle olunca, mahkemece, şikayetçinin İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin işin esası incelenmek suretiyle reddedilen 3250 ada 4 sayılı parseldeki 7, 8 ve 15 numaralı bağımsız bölümlerin ihale bedelleri toplamı olan 383.000,00 TL'nin %10’u oranında 38.300,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekeceği-
Şikayet konusu 150.000,00 TL muhammen bedelli taşınmazın, 150.050,00 TL'ye satıldığı, dolayısıyla satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşıldığından, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçi borçlunun, sözü edilen taşınmaz yönünden, İİK'nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamaması nedeniyle anılan taşınmaza ilişkin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
Satış ilanı, icra evresinde borçluyu temsil eden vekili avukatın bizzat kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde, mahkemece satış ilanının tebliğ edilmediğinden bahisle ihalenin feshine karar verilmesinin hatalı olduğu-
İİK'nun 134/8. maddesi uyarınca, zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığından, mahkemece, ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile ile ihalenin feshine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İhale kesinleştikten sonra, satış işlemleri sırasında icra müdürlüğünce usul ve yasaya aykırı işlemler yapıldığı ve muvazaa nedeniyle genel hükümler dairesinde ihalenin usulsüz olduğu iddiaları ile icra müdürlüğünce tapu müdürlüğüne yazılan tescil müzekkeresinin yok hükmünde olduğundan bahisle tapu tescil işlemlerinin iptaline ve bu talebin reddine yönelik başvuruda icra mahkemesince "ihale kesinleşmiş olduğundan ve muvazaalı satış yapıldığı iddiaları yargılamayı gerektirdiğinden istemin reddine" karar verilmesi gerekirken, icra mahkemesince "gönderme kararı verilemeyeceği" gözardı edilerek dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinin hatalı olduğu-
İhalede pey süren şikayetçinin, işin esasına girildikten sonra davadan feragat ettiği anlaşıldığından, mahkemece, şikayetçinin %10 para cezasıyla mahkûmiyetine karar verilmesi gerekeceği-