İİK. mad. 134/2 uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde, mahkemenin davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum edeceği-
İpotek bedeli ödenmedikçe ve lehine ipotek bulunan banka bu hakkından vazgeçmedikçe, taşınmazın, ipotek bedeli altında satılamayacağı- İhale bedelinin, ipotek bedelinin ve banka tarafından bildirilen güncel borç miktarının altında kalması halinde, emredici kurala aykırı olan bu durum ihalenin feshini gerektireceği-
Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekeceği- Alacaklı tarafından 1 yıllık süre dolmadan satış talep edilerek, bir miktar satış avansının da dosyaya yatırıldığı anlaşılması halinde, İİK'nun 106-110. maddelerinde öngörülen sürenin dolmadığının kabul edileceği- Satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olması ve borçlunun, kıymet takdirinin esasına yönelik itirazının bulunmaması halinde, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmayacağı-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Tebligatta bilgisine başvurulan ve haber verilen komşunun ismi alınmadan tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Borçlunun satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi için satış ilanının borçluya satıştan makul bir süre önce tebliğ edilmesi gerektiğinden, satış tarihinden 6 gün önce yapılan tebliğin makul süre olarak kabul edilemeyeceği-
Tebligatı alan kardeşiyle birlikte aynı çatı altında yaşamadıklarını ileri süren borçlunun bu iddiasının araştırılması gerektiği- Tebligat parçasında yazılı olan hususun aksinin her türlü delille ispatlanabileceği-
K. takdirine ve daha evvel düşürülen satışa ilişkin tebligatlar, borçlu vekili adına çıkarılmadığından ve usulsüz de olsa bir tebliğ işlemi olmadığından, Tebligat Kanunu’nun 32. maddesinin uygulanamayacağı- İİK. mad. 128/a uyarınca kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililerin, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabileceği- K. takdir raporu, borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği için, kıymet takdirine ilişkin hususların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi gerektiği- Satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde, zarar unsuru oluşmayacağı-.Feshi istenilen ihaleye konu şirket hisselerinin, muhammen bedelinin yüzde yüzünün üzerinde satıldığı ve dolayısıyla satış bedelinin, hisselerin muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmakta ise de, kıymet takdiri tebliğinin usulsüz olması karşısında kıymet takdirinin kesinleşmediği ve borçlunun şikayet dilekçesinde kıymet takdirine itiraz ettiği görüldüğünden, mahkemece, şirket hisselerinin icra müdürlüğünce yaptırılan kıymet takdiri tarihine göre değeri belirlenerek, belirlenen değerin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise, İİK. mad. 134/8. uyarınca zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Tebligat mazbatasında; muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği tevsik edilmediğinden tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
İhale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekeceği ve bu durumda zarar unsuru gerçekleşmediğinden şikayetçinin bu taşınmaz yönünden ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmayacağı- İşin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği-
Konuları farklı olan ihalelerin taraflar açısından ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğuracağı, bir ihaleye ilişkin verilen kararın diğer şikayetin esasına etkili olmayacağı-
İİK. mad. 179/b-2 gereğince, borçlu şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlanmasında isabetsizlik yoksa da, ipotekli taşınmazın satışının gerçekleştirilemeyeceği-