Kısmen reddedilen davada yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına reddedilen kısım için vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği- Davacı tacir olup, dava konusu alacak ticari işletmesi ile ilgili olduğundan davacının, alacağın ticari faizi ile tahsilini isteyebileceği- Davacı şirket davalıya gönderdiği yazıyla miktarın ödenmesini ihtar ettiğinden davalı bu tarihte temerrüde düşmüş olup, faize bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerektiği-
İşveren ve işçi arasındaki hukuki ilişkinin iş sözleşmesine dayandığı, işçinin sözleşmeye aykırı şekilde işverene zarar vermesi halinde, işverenin zararının tazmini amacı ile açacağı dava da tazminat niteliğinde olduğundan on yıllık zaman aşımına tabi olduğu- Cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ya da süresi içince cevap dilekçesi verilmemişse ilerleyen aşamalarda HMK. mad.141/2 uyarınca zamanaşımı definin davacının açık muvafakati ile veya cevap dilekçesinin ıslahı yolu ile de yapılabileceği- Uyuşmazlıkta, ıslah dilekçesinin davalı vekiline tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde yapılan zamanaşımı itirazının, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinde dikkate alınmaması hatalı olup bozmayı gerektirdiği- Dava açılması veya icra takibi yapılmasının, zamanaşımını kesen nedenlerden olduğu; zamanaşımının kesilmesi halinde yeni bir sürenin işleyeceği-
Davacının, davalıyı, dava tarihinden evvel temerrüde düşüren ihtarı söz konusu olmadığı anlaşıldığından hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği-
Davacının, davalıyı, dava tarihinden evvel temerrüde düşüren ihtarı söz konusu olmadığından, hükmedilen alacağın dava dilekçesinde talep edilen miktarına dava, ıslah edilen miktarına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği-
Dava tarihinden evvel temerrüde düşüren ihtar söz konusu olmadığından, hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği-
Davalı vekilinin cevap dilekçesi duruşmada okunup davacıya tebliğ edilmemişse dei yargılama safahatında düzenlenen bilirkişi raporunda açıkça gecikmiş zamanaşımı itirazı konusunda değerlendirme yapılarak ikinci bir şık olarak hesaplama yapılmış, ve davacı vekili bu raporu tebliğ alarak zamanaşımı itirazından haberdar olduğundan ve rapora itirazlarını bildirdiği dilekçede gecikmiş zamanaşımı itirazına karşı çıktıklarına ilişkin bir beyanda bulunmadığından ve bu tarihten sonraki yargılama sürecinde de gecikmiş zamanaşımına bir itirazda bulunmamış olduğundan, davaya karşı gecikmiş zamanaşımı itirazını dikkate alan ancak süresinde yapılmayan ıslaha karşı zamanaşımını dikkate almayan bir rapor aldırılarak sonuca gidilmesi gerektiği- Yukarıda açıklandığı üzere dava 1086 sayılı yasa döneminde açılmıştır. Davacı gecikmiş zamanaşımı itirazına açıkça itiraz etmediğinden davaya karşı yapılan gecikmiş zamanaşımı itirazı geçerli olup dikkate alınmalıdır.
Türk Borçlar Kanunu'nun 117. maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusunun ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olacağı-Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yoksa anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak icra takibi var ise takip tarihinden, yok ise dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekeceği-Dava konusu olayda, davacı icra takip tarihinden önce ihtarname çekerek davalıyı temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat etmediğinden, davacının işlemiş faizi talep etmesine olanak olmadığından, mahkemece, değinilen bu yön gözetilerek icra takibinde talep edilen işlemiş faizin reddine karar verilmesi gerekeceği-
B.K.’nun 117.maddesi hükmü uyarınca muaccel bir borcun borçlusunun, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olacağı- Dava konusu olayda davacının, davalıyı, dava tarihinden evvel temerrüde düşüren ihtarının söz konusu olmadığı, mahkemece, hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı tarafa yapılan fazla ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak iadesi istemine ilişkin olup, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan temerrüde düşürülmesi gerekeceği-BK'nun 101. (TBK 117. mad.) maddesine göre gecikme faizinin işlemesi için borçluya ihtarname gönderilmek suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekeceği, iade talebinde bulunulmadan temerrüt faizinin işlemeyeceği-
Taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre, davalı alıcı tarafından davacı satıcıya ödenmesi gereken toplam miktarın yanında 2009 Haziran ayı içerisinde davalı alıcının ürettiği hazır evlerden bir adet evi davacı satıcıya verileceğinin kararlaştırıldığı bilindiğinden evin değerinin 2009 Haziran ayının başından itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili gerektiği-