TBK. mad. 117 gereğince faiz talep edebilmek için alacaklının borçluyu temerrüde düşürmesi gerektiği, davalı tarafın takip konusu alacağa ilişkin davacıyı temerrüde düşürdüklerine dair herhangi bir delil ibraz edilmediğinden davacının icra takibinde talep edilen faizden sorumlu olmadığı-
Davalının temerrüde düşmesi için ayrıca temerrüt ihtarı gerektiğinden davacının davalıyı usulünce temerrüde düşürmediği ve işlemiş faiz yönünden talepte bulunmasının yerinde olmadığı-
Muaccel bir borcun borçlusunun, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olacağı - Davacının, davalıyı, dava tarihinden evvel temerrüde düşüren ihtarı söz konusu olmadığından, mahkemece, hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, hükmedilen alacağa kesinti tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektireceği-
Davacı tarafça ödenen diğer taksitlere ilişkin işlemiş faiz hesaplamasında; taraflar arasındaki 18.04.2003 tarihli sözleşmelerde, TBK'nun 117. maddesi uyarınca kesin vade mevcut olmadığı gibi borçlu tarafa ihtarat yapılarak temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat edilmediğine göre, dava tarihi olan 17.01.2011 tarihinden itibaren hesaplama yapılması, hesaplamada taraflarca kararlaştırılan faiz oranı ile TBK 88 ve 120. maddelerinin ve 6101 sayılı Yürürlük Kanununun somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
Haksız masrafların faiziyle birlikte talebine ilişkin davada davacının, davalıyı, dava tarihinden evvel temerrüde düşüren ihtarı söz konusu olmadığından, mahkemece, hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, hükmedilen alacağa kesinti tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni olduğu-
Hizmet alım sözleşmeleri kapsamında davalıların çalıştırdığı dava dışı işçiye iş akdinin feshinden dolayı ödenen tazminattan hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkin uyuşmazlıkta, öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensiplerinin dikkate alınması gerektiği- Tacir olan davalının çalıştırdıkları işçilerin fiili işçilik dışında sair tazminat haklarından sorumlu olacaklarını bilebilecek durumda oldukları ancak, davacı Bakanlığın da asıl işveren durumunu muhafaza etmesi nazara alındığında doğan zararlardan tarafların yarı yarıya sorumlu olduğunun kabulü gerektiği- Dava konusu olayda davacının, davalıyı, dava tarihinden evvel temerrüde düşüren ihtarı söz konusu olmadığından, mahkemece, hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği-
Davacı, ayıplı olan aracı halen kullanmakta olup, davalıya aracın teslimi ile davalıyı bedel iadesine ilişkin temerrüde düşürecek olduğundan faiz başlangıcı yönünden aracın davalıya teslim tarihinin esas alınması gerektiği, satış tarihinin esas alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-