"Teslim tarihi ile birlikte süresinde malın teslim edilmemesi halinde ödenecek bedeli" açıkça kararlaştıran sözleşme hükmü üzerinde durulup tartışılarak tazminat davasında bir karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca, davacı hak edişlerinden yapılan kesintinin istirdadı istemine ilişkin davada, davacı taraftan yazının davalıya tebliğine ilişkin tebliğ belgesi sorulup varsa sunulması sağlandıktan sonra anılan yazının TBK. mad. 117 'ye uygun, miktar ve ödeme talebini içerir ihtarname olup olmadığı gözetilerek tebliğ tarihine göre belirlenecek temerrüt tarihinden, yazı tebliğ edilmemiş ise dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerektiği-
Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yoksa TBK. mad.117 uyarınca faize ancak icra takibi var ise takip tarihinden, yok ise dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekeceğinden, davacının takip tarihinden önce ihtarname çekerek davalıyı temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat edememesi dolayısıyla davacının işlemiş faizi talep edemeyeceği-
Davacının zararı, aracın pert değeri ile davacının fiilen araca ödediği miktar arasındaki fark 4.500,00 TL olup, mahkemece bu miktar bakımından kabul kararı verilmesi gerektiği- Davacı, her ne kadar dava tarihinden evvel davalıya ihtarda bulunmuş ise de; söz konusu ihtar usulüne uygun olmadığından dava tarihinden evvel temerrüde düşüren ihtarın varlığından söz edilemeyeceği-
Davacı tarafından davalıya gönderilmiş ihbar ya da ihtar bulunmadığına göre temerrüt olgusu gerçekleşmemiş olup, faize dava tarihinden itibaren karar verilmesi gerektiği-
Davacı takip tarihinden önce ihtarname çekerek davalıyı temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat edemediğinden davacının işlemiş faizi talep etmesine olanak olmadığı-
Davalıya yapılan hizmet bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasında, dava konusun alacağın bilirkişi raporu ile belirlendiği ve likit (belirlenebilir) olmadığı anlaşıldığından icra inkar tazminatına karar verilmesinin yanlış olduğu-
Dava tarihinden önce taviz bedelinin iadesi için davalının temerrüde düşürülmediği anlaşılmış olup, ödeme tarihinden itibaren faiz işletilemeyeceğinden ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesinin yanlış olduğu-
Sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak talebinde de talep edilen alacağa gecikme faizi yürütülebilmesi için borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerektiğinden, ancak bu şekilde gerçekleşen bir iade talebinden itibaren temerrüt faizi işleyeceği, zenginleşen ister iyiniyetli, ister kötüniyetli olsun kendisinden iade talep edilmeden önce temerrüde düşmüş sayılması ve alacağa faiz işletilmesinin olanaklı olmadığı-
Zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesine dayalı olarak takip başlatıldığı, takip tarihinden önce borçlunun temerrüde düşürüldüğüne dair dosya içerisinde herhangi bir belge de bulunmadığına göre, takip tarihi itibariyle borçlu davalı temerrüde düşmüş sayılacağından takip tarihinden ödeme tarihine kadarki dönem için işlemiş faiz ile masraf ve vekalet ücretine de hükmetmek gerektiği-