Dava tarihinden evvel temerrüde düşüren ihtar söz konusu olmadığından, hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği-
B.K.’nun 117.maddesi hükmü uyarınca muaccel bir borcun borçlusunun, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olacağı- Dava konusu olayda davacının, davalıyı, dava tarihinden evvel temerrüde düşüren ihtarının söz konusu olmadığı, mahkemece, hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekeceği-
Davalı vekilinin cevap dilekçesi duruşmada okunup davacıya tebliğ edilmemişse dei yargılama safahatında düzenlenen bilirkişi raporunda açıkça gecikmiş zamanaşımı itirazı konusunda değerlendirme yapılarak ikinci bir şık olarak hesaplama yapılmış, ve davacı vekili bu raporu tebliğ alarak zamanaşımı itirazından haberdar olduğundan ve rapora itirazlarını bildirdiği dilekçede gecikmiş zamanaşımı itirazına karşı çıktıklarına ilişkin bir beyanda bulunmadığından ve bu tarihten sonraki yargılama sürecinde de gecikmiş zamanaşımına bir itirazda bulunmamış olduğundan, davaya karşı gecikmiş zamanaşımı itirazını dikkate alan ancak süresinde yapılmayan ıslaha karşı zamanaşımını dikkate almayan bir rapor aldırılarak sonuca gidilmesi gerektiği- Yukarıda açıklandığı üzere dava 1086 sayılı yasa döneminde açılmıştır. Davacı gecikmiş zamanaşımı itirazına açıkça itiraz etmediğinden davaya karşı yapılan gecikmiş zamanaşımı itirazı geçerli olup dikkate alınmalıdır.
Türk Borçlar Kanunu'nun 117. maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusunun ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olacağı-Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yoksa anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak icra takibi var ise takip tarihinden, yok ise dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekeceği-Dava konusu olayda, davacı icra takip tarihinden önce ihtarname çekerek davalıyı temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat etmediğinden, davacının işlemiş faizi talep etmesine olanak olmadığından, mahkemece, değinilen bu yön gözetilerek icra takibinde talep edilen işlemiş faizin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı tarafa yapılan fazla ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak iadesi istemine ilişkin olup, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan temerrüde düşürülmesi gerekeceği-BK'nun 101. (TBK 117. mad.) maddesine göre gecikme faizinin işlemesi için borçluya ihtarname gönderilmek suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekeceği, iade talebinde bulunulmadan temerrüt faizinin işlemeyeceği-
Taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre, davalı alıcı tarafından davacı satıcıya ödenmesi gereken toplam miktarın yanında 2009 Haziran ayı içerisinde davalı alıcının ürettiği hazır evlerden bir adet evi davacı satıcıya verileceğinin kararlaştırıldığı bilindiğinden evin değerinin 2009 Haziran ayının başından itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili gerektiği- 
Davacı tarafın davalı tarafı temerrüde düşürecek bir ihtarda bulunup bulunmadığı araştırılmadan, haksız olarak ödenen asıl alacağın "dava tarihinden itibaren faizi ile" istirdadına karar verilmesinin yanlış olduğu-
Davacı, davalıyı davadan önce temerrüde düşürmediğinden davanın açılmasıyla davalı temerrüde düşmüş olup, davacı lehine " dava tarihi ile ödeme tarihi arasında işlemiş reeskont faizine " hükmedilmesi gerektiği-
Davacının, davalıyı, dava tarihinden evvel temerrüde düşüren ihtarı söz konusu olmadığından, hükmedilen alacağın dava dilekçesinde talep edilen miktara dava, ıslah edilen miktara ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği-
Davacının ihtara rağmen ticari defter ve belgelerinde gözüken borcunu davalıya ödemediği için temerrüde düştüğü, davalının sözleşmeyi sözleşme hükümleri gereğince haklı olarak feshettiği, bu durumda davacının menfi zarar talebinde bulunamayacağı-