Davacı işçinin fazla mesai alacağını ispatlaması durumunda, iş akdini haklı nedenle feshettiğinin kabulü gerektiği-
Feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı hususunda mahkemece öncelikle işçinin meslekte geçirdiğini beyan ettiği on dört yıllık çalışma süresi, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş belirtilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmesi gerektiği-
Davacıdan istifa ettiğine dair yazının iradesinin fesada uğratılarak alındığına dair bir delil bulunmadığından belgeye itibar edilerek davacının kıdem ve ihbar tazminatı istemlerinin reddine karar verilmesi gerekirken işveren tarafından baskı ile istifa dilekçesi alınmasının sıkça karşılaşılan bir durum olduğu şeklindeki faraziyeye dayalı gerekçe ile kıdem ve ihbar tazminatı istemlerinin kabulü kararının doğru olmadığı- İşverenin baskı uygulaması sonucu düzenlenen istifa dilekçesine değer verilemeyeceğinden feshin işverence gerçekleştirildiği, bununla birlikte işveren feshinin haklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
Davalı tarafından davacının tanık sıfatıyla dinlendiği davada yemek ücretlerini aldığını beyan ettiği belirtilerek, tanık olarak dinlendiği davanın esas numarasının bildirildiği- Mahkeme önündeki ikrar tarafı bağlayacağı- Esas numarası bildirilen dava dosyasının duruşma tutanakları getirtilerek davacının bu şekilde ikrarının olup olmadığı araştırılarak sonuca gidilmesi gerektiği- Hafta tatili ücreti alacağından .. TL ile ücret alacağından .. TL olmak üzere toplam .. TL nin reddi nedeniyle, vekil ile temsil edilen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Mahkemece davacı - karşı davalının istifa dilekçesini verdiği tarihe göre, 3 gün gibi kısa bir sürede bir yerde başladığı, mevzuat gereği işe giriş bildirgesinin de 1 gün önceden verildiği göz önüne alındığında, davacı-karşı davalının başka bir işyerinde işe başlamak için işten ayrıldığı sonucuna varılarak, davacı - karşı davalı işçinin kıdem tazminatına ilişkin talebinin reddine, karşı dava yönünden ise işçinin istifa etmesi ve bu istifanın işverence kabul edilmesi ve işleme konulması halinde, işverenin işçiden ihbar önelini beklemesini istemediği anlamına geleceği gerekçesiyle davalı - karşı davacı bankanın ihbar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş ise de, mahkemece uyuşmazlık konusu istifa dilekçesinin bizzat davacıdan sorularak değerlendirilmesi ve istifa dilekçesine değer verilmesi halinde karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacı, dava dilekçesinde açıkça, genel tatil ve fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini belirtmiş, duruşmada da bu beyanını yinelemiş olup davacı tanığı da davacının haklarını alamadığı için işyerinden ayrıldığını beyan etmiş ancak davacı, iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ispatlayamadığından davacının kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
İşçilik alacaklarının davalıdan tahsilinin talep edildiği davada, taraflar arasında, davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunduğu- Yaş haddi nedeni ile mevzuat gereği artık çalışamama gerekçesi ileri sürülerek davacı işçi tarafından feshedilen iş sözleşmesine ait dosya kapsamındaki deliller ve kurum kayıtları gözetilerek tartışılması gerektiği, bu fesih nedeninin isabetli olması halinde, işçi feshinin haklı nedene dayandığı kabul edilmeli, aksi durumda ise haklı nedene dayanmadığının kabulü ile davacının emeklilik sonrası çalışmasına ilişkin kıdem tazminatına hak kazanamayacağı- Emeklilik öncesi çalışmaların ise emeklilik ile sona erdiği dikkate alınarak, o tarihte bir kıdem tazminatı ödemesi yapılmamış ise sadece emeklilik öncesi çalışmalarına ilişkin kıdem tazminatı alacağının, davacının emeklilik tarihindeki giydirilmiş brüt ücreti esas alınarak hüküm altına alınması gerektiği- Öte yandan, iş sözleşmesini fesheden tarafın haklı nedene dayansa dahi ihbar tazminatına hak kazanamayacağı-
Davacının, iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile izin, fazla mesai, genel tatil alacakları istemiyle açtığı davada, uyuşmazlığın davacı işçinin sağlık sebepleri ile iş sözleşmesini haklı sebeple feshedip feshetmediği noktasında toplandığı- Dava konusu olayda fesih hakkının doğup doğmadığı dosya kapsamından tespit edilemediğinden, davacının sağlık sorununun iş sağlığı yönünden süreklilik arz edip etmediğine ilişkin İş. K. mad. 24/1-a kapsamında araştırılma yapılması, tam teşekküllü hastaneden davacının yapmış olduğu iş gözetilerek heyet raporu alınması ve bu rapora göre sonuca gidilmesi gerektiği-
İş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği davada, dinlenen davalı tanıkların somut ve ayrıntılı beyanlarında davacının mesai arkadaşlarına hakaret ve tehdit içeren sözler söylediği yönündeki ifadelerinin, davalı işverenin haklı feshini ispatladığından davacının kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddi gerektiği-
Davalı asıl işverenin davayı, davacının çalıştığı alt işverene ihbarını talep etmesi HMK. 61 uyarınca mümkün olduğundan, alt işverene 7201 sayılı Tebligat Kanunu gereğince tebligat yapılması ve davanın ihbar edilmesi, ihbar sonrasında dava dışı şirket tarafından delil sunulduğu takdirde değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekeceği-