İşçinin, iş sözleşmesinin zorlayıcı nedenlerle 25/III bendi uyarınca feshi halinde, işverenin bildirim şartına uyma ya da ihbar tazminatı yükümlülüklerinin bulunmadığı, ancak, kıdem tazminatının ödenmesi gerektiği- İç savaş ve karışılık nedeniyle zorunlu olarak iş sözlemesinin feshedilmesi durumunda, işçinin kıdem tazminatına hak kazacağı ancak ihbar tazminatı hakkı bulunmadığı- Yurt dışından yurt içine giriş çıkış kayıtları uyarınca ülkeye dönüş tarihinde iş sözleşmesinin sona erdiğinin kabulü gerektiği-
İhbar tazminatı, iş akdini fesheden tarafın karşı yana ödemesi gereken bir tazminat olduğundan, fesih işlemini gerçekleştiren tarafın feshi haklı bir sebebe dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanmasının olanaklı olmadığı, öte yandan somut olayda davalı işçiye eğitim gideri yapılmasına rağmen, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede, verilen eğitimin karşılığında yükümlenilen 7 yıllık çalışma süresi azami bir süre olup, hakkaniyete uygun olmadığından, bu sürenin asgari süre olduğundan bahsedilemeyeceği ve davacı işverenin eğitim gideri isteminin de reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacının trafik cezasına kızan işverenin devamlı surette kendisine hakarette bulunduğunu son olarak da aynı sebeple kendisine hakaret ederek işyerinden kovduğunu iddia ederek açtığı davada, ortak tanıkların çelişki içeren beyanları, sekiz yıla yakın çalışması bulunan davacının işçilik haklarından vazgeçecek şekilde sebepsiz olarak işten ayrılmasının hayatın olağan akışına uygun olmaması, olay günü işyerinde yaşanan tartışmanın bizzat davalı vekili tarafından da doğrulanması, aynı gün davacı tarafından hakaret iddiası ile kolluk birimlerine başvurulması dikkate alındığında, davacı işçinin yaşanan tartışma sonucunda işyerinden ayrılmak suretiyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğinin kabulü ile talep konusu kıdem tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı-karşı davacı şirket çalışanlarının tutum ve davranışları ile davacı-karşı davalının mobing uygulamasına maruz kaldığı kabul edilerek, iş akdinin davacı işçi tarafından haklı nedenle feshedildiği sonucuna varıldığı, ancak Özel Dairece; kabulün dosya kapsamına uymadığı, fesih sebebi olarak ileri sürülen hususların soyut nitelikte olduğu ve ispatlanamadığı, e-posta içeriği ve tanıkların anlatımlarının soyut anlatımlar olduğu, dolayısıyla davacıya haklı fesih imkanı tanımayacağı gerekçesiyle mahkeme kararının bozulduğu- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, verilen ilk kararın Özel Dairece bozulduğu 04.11.2013 tarihinden sonra; fakat yerel mahkemenin direnmeye yönelik 17.02.2014 tarihinden önce davacı-karşı davalı tarafından delil olarak dosyaya sunulduğu belirtilen ve ... tarafından davacı işçiye gönderildiği iddia edilen 26.01.2010 tarihli e-mail ile davacı işçi tarafından ...’e gönderildiği iddia edilen 12.02.2010 tarihli e-mailin Özel Daire tarafından incelenmediğinin ve değerlendirilmediğinin tespit edildiği- Yerel Mahkemece uygun değerlendirme yapılarak, davacı-karşı davalı ...’a, davalı-karşı davacı işveren yetkilileri tarafından mobing uygulandığı ve davacı tanıklarının beyanlarına göre itibar edilmesi gerektiği gerektiği belirtilerek asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine dair verilen kararda direnilmesi usul ve yasaya uygun olup direnme kararı isabetli bulunduğu- Özel Dairece, davalı şirket vekilinin hüküm altına alınan alacakların miktarına yönelik diğer temyiz itirazları incelenmediğinden, bu yönde inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerektiği- 
İşverenin diğer işçisine hakaret ve tehditte bulunduğu iddiasıyla, işverenin haklı fesih yaptığı iddiası karşısında ceza davasına ilişkin dosya sonucu beklenmesi gerekeceği-
İhbar tazminatı iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olduğu için, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir sebebe dayansa da, ihbar tazminatına hak kazanmasının mümkün olmadığı- İşçinin mülga 1475 s. İş Kanunu'nun 14. maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkının bulunmadığı, anılan fesihlerde işverenin de ihbar tazminatı talep edemeyeceği- Davacı, davalıya ihtarname göndererek işçilik alacaklarını talep etmiş ve ödeme yapılmadığı takdirde iş sözleşmesinin 4857 s. İş Kanunu'nun 24/II. maddesi uyarınca, tek yanlı olarak feshedileceğini ihtaren bildirmiş olup bilirkişi raporuna göre söz konusu ihtarın fesih niteliği taşımadığı kabul edilmişse de, tanık anlatımlarına göre davacının ihtarname gönderdikten sonra işyerini terk ettiği ve dolayısıyla davacının iş sözleşmesini feshettiği anlaşıldığından, mahkemece ihbar tazminatı isteğinin reddi gerekeceği-
İstifa dilekçesi yönünden irade fesadı hallerinden biri iddia ve ispat olunmadığı gibi, davacı iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini de ispatlayamamış olduğundan, asıl işveren işyerinde kadroya geçme, 4857 s. İş Kanunu'nun 24. maddesinde sayılan "haklı fesih sebepleri"nden biri de olmadığından, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı bir sebep olmaksızın feshedildiği ve kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/I-a bendinde, iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması, işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı ve yaşayışı için tehlikeli olursa işçinin iş akdini haklı nedenle feshedebileceğini düzenlemiş olup, davacının raporlara dayanak tedavi dosyaları ile tüm ekleri getirtilerek tam teşekküllü bir devlet hastanesinden ya da eğitim ve araştırma hastanesinden heyet raporu alınması gerekirken sonuç vermeyen raporlara istinaden davacı-karşı davalının kıdem tazminatı isteğinin kabul edilmesi, davalı-karşı davacının ihbar tazminatı talebinin reddedilmesinin hatalı olduğu-
İş sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedildiğini iddia ederek kıdem, ihbar tazminatı ve bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilinin talep edildiği davada, davacı tanığının iki kez aynı konuda dinlenmesinin usule aykırı olduğundan, ilk beyanı dikkate alınarak fesih ve alacakların belirlenmesi gerektiği- Dosya içindeki bilgi ve belgelerden davacı işten ayrılması için kendisine baskı yapıldığını kanıtlayamadığı gibi , davacı ve tanık ....’in anlatımları beraber değerlendirildiğinde iş sözleşmesinin ücretleri ödenmediği için davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği anlaşıldığından ihbar tazminatı isteğinin reddi gerektiği- 
İş akdinin haklı nedenle feshedildiği ileri sürerek, kıdem ve eşit davranmama tazminatları ile ücret alacağı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilinin talep edildiği davada, yurt içi tır şoförü olan davacının sefer başına prim aldığı ve yemek parasının primin içinde ödendiği anlaşıldığı, giydirilmiş ücret hesabına ayrıca yemek ücretinin dahil edilmesinin hatalı olduğu- Davacı sabit ücret + sefer başına prim usulü ile çalışmaktadır. Bu tür çalışmada mesai yaptıkça işçinin ücreti artacağından fazla mesai ücretinin sadece % 50 zamlı kısmının hesaplanması gerektiği-