Dava niteliği itibariyle babalığın tespiti ile soybağının düzeltilmesine ilişkin olup bu tür davalara bakma görevi aile mahkemelerine ait olacağı-
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, değişiklikten etkilenecek olan tüm mirasçıların davaya katılması sağlanarak ve DNA testi yaptırılıp alınacak rapor gözetilerek karar verilmesi gerekeceği-
Nüfus Hizmetleri Yasasına göre açılan kayıt düzeltme davalarının, kamu düzeni ile yakından ilgili olan davalardan olduğundan bu davalarda tarafların veya tanıkların beyanları ile bağlı kalmaksızın gerçeği araştırıp, doğru sicil oluşturması gerektiği, yaşının düzeltilmesi istenilene hastane sağlık kurulunca verilen ve bilimsel nitelik taşıyan yaş tespiti raporu esas alınarak doğum yılının bu rapora ters düşmeyecek ve diğer kayıtlarla da çelişki yaratmayacak biçimde düzeltilmesi gerekirken, adı geçenin yaşının istem gibi düzeltilmesine karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesine göre; ilgililer nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahiptirler. Bir kimsenin vatandaşlıktan çıkması sonucu kaydı kapalı hale geleceğinden, bu kişilerle ilgili sadece tespit davası açılabileceği Yargıtay uygulamaları ile kabul edilmiştir. Nüfus kayıt düzeltme davaları diğer bir kısım davalarda olduğu gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunmaktadır. Bu özelliklerinden dolayı hakim doğru sicili oluşturmak zorundadır. Açıklanan bu durum karşısında bilgi ve belgeler toplanıp işin esası hakkında tüm kanıtlar doğrultusunda oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Dosyada toplanan tüm bilgi ve belgeler, özellikle sağlık kurulu raporu ile istem doğrulandığından çocuğun nüfus kütüğündeki 12.12.1994 olan doğum tarihinin istem gibi düzeltilmesine hükmedilmesinin gerekeceği-
Nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin davanın taraflarının yanlış gösterilmesi durumunda,bu durumun re'sen gözetilerek tarafların düzeltmesi için süre verilmesi gerektiği-
Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu; babalığın tespitine ilişkin istem yönünden ise, nüfus kaydının iptaline ilişkin davanın bekletici sorun yapılması, babalık davası yönünden davanın Hazine ve Cumhuriyet Savcılığına ihbar edilmesi, katıldıkları taktirde delillerinin de toplanmasından sonra gerçekleşecek sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak tarafların göstermeleri ile mezarları bulunup DNA testi yaptırılarak raporları alınıp davacının iddiasının kanıtlanması halinde davanın kabulüne, aksi durumda ise (mezarlar bulunup DNA yapılamadığı takdirde) davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltmenin bunu isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından dava konusu edilebileceği, ilgili resmi dairenin gösterdiği bir lüzumun bulunmaması ve dava konusu olay ile ilgili bir soruşturma bulunmaması halinde, bu davanın yanlış yazılım nedeni ile hukukları etkilenecek olan kişilerce harç vb. yükümlülükler yerine getirilerek açabileceği-
Nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin davada, anne ve baba oldukları iddia edilen kimselerin sağ olmaları halinde kendilerinin, ölü olduklarının anlaşılması halinde veraset ilamları temin edilerek mirasçılarının davaya dahil edilmesi ile tarafların kabulleri ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerekeceği, Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesinin gerekeceği-