Mahkemece ismi düzeltilmek istenenin Türk vatandaşlığından çıkarılması nedeniyle nüfus kaydının kapalı olduğu, bu nedenle nüfus kayıtları üzerinde herhangi bir işlem yapılamayacağından isim düzeltilmesine ilişkin davanın reddinin gerekeceği-
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesinin gerekeceği-
Dosyadaki bilgi ve belgelerin özellikle Türk vatandaşlığına geçiş sırasında davacının yaptığı müracatta ve 20.06.2012 tarihli İran İslam Cumhuriyeti Başkonsolosluğu'ndan verilen nüfus cüzdan örneğinin tasdikli tercümesinde, ayrıca yine İran İslam Cumhuriyeti Büyükelçiliğince verilen Türkiye'de evlenmesinde sakınca bulunmadığına dair 14.07.2009 tarihli belgelerde davacının anne adının belirlendiği, her ne kadar 07.06.2010 tarihinde yine İran İslam Cumhuriyeti Büyükelçiliği'nden verilen nüfus kayıt örneğinin tercümesinde anne adının farklı yazıldığı görülmüş ise de, bunun yanlış yazıldığı, temyiz noterlikçe de onaylanan nüfus cüzdan doğum belgesinin tercümesinden anlaşılmış olduğundan, davacının anne adının talep doğrultusunda düzeltilmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Dava niteliği itibariyle babalığın tespiti ile soybağının düzeltilmesine ilişkin olup bu tür davalara bakma görevi aile mahkemelerine ait olacağı-
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, değişiklikten etkilenecek olan tüm mirasçıların davaya katılması sağlanarak ve DNA testi yaptırılıp alınacak rapor gözetilerek karar verilmesi gerekeceği-
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesine göre; ilgililer nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahiptirler. Bir kimsenin vatandaşlıktan çıkması sonucu kaydı kapalı hale geleceğinden, bu kişilerle ilgili sadece tespit davası açılabileceği Yargıtay uygulamaları ile kabul edilmiştir. Nüfus kayıt düzeltme davaları diğer bir kısım davalarda olduğu gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunmaktadır. Bu özelliklerinden dolayı hakim doğru sicili oluşturmak zorundadır. Açıklanan bu durum karşısında bilgi ve belgeler toplanıp işin esası hakkında tüm kanıtlar doğrultusunda oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Nüfus Hizmetleri Yasasına göre açılan kayıt düzeltme davalarının, kamu düzeni ile yakından ilgili olan davalardan olduğundan bu davalarda tarafların veya tanıkların beyanları ile bağlı kalmaksızın gerçeği araştırıp, doğru sicil oluşturması gerektiği, yaşının düzeltilmesi istenilene hastane sağlık kurulunca verilen ve bilimsel nitelik taşıyan yaş tespiti raporu esas alınarak doğum yılının bu rapora ters düşmeyecek ve diğer kayıtlarla da çelişki yaratmayacak biçimde düzeltilmesi gerekirken, adı geçenin yaşının istem gibi düzeltilmesine karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Dosyada toplanan tüm bilgi ve belgeler, özellikle sağlık kurulu raporu ile istem doğrulandığından çocuğun nüfus kütüğündeki 12.12.1994 olan doğum tarihinin istem gibi düzeltilmesine hükmedilmesinin gerekeceği-
Nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin davanın taraflarının yanlış gösterilmesi durumunda,bu durumun re'sen gözetilerek tarafların düzeltmesi için süre verilmesi gerektiği-
Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltmenin bunu isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından dava konusu edilebileceği, ilgili resmi dairenin gösterdiği bir lüzumun bulunmaması ve dava konusu olay ile ilgili bir soruşturma bulunmaması halinde, bu davanın yanlış yazılım nedeni ile hukukları etkilenecek olan kişilerce harç vb. yükümlülükler yerine getirilerek açabileceği-
