Dosyada mevcut nüfus kayıtlarının incelenmesinden, davacının dedesi T.'in soyadsız olarak nüfusa kaydedildiği ve nüfus kayıtlarına göre davacı ile dedesi arasında irtibat sağlandığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar Nüfus Hizmetleri Kanununun 14. maddesi uyarınca ölüm nedeniyle oluşan kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamaz ise de davacının talebi tespite yönelik bir işlem olduğundan işin esasına girilip tüm deliller toplanıp oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesinin gerekeceği-
Nüfus kaydındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunda olduğu, salt taraf beyanları ile yetinilmeyip, veraset ilamları temin edilerek tüm mirasçıları davaya dahil edilip dava ile ilgili beyanlarına başvurularak bildirdikleri kanıtları toplanıp, yerel kolluk araştırması yapılıp ve davacının kimin kızı olduğuna dair iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü'nden de varsa yangından önceki kayıtlar istenip baba hanesindeki ilk tescile ilişkin belgeler elde edildiği takdirde bu kayıt esas alınıp diğer kayıttaki (evlilik hanesindeki) bilgilerin düzeltilerek her iki kayıt arasında bağ kurulması gerektiği hususu da dikkate alınarak karar verilmesinin gerekeceği-
Mükerrer kayıtlardan birisinin (Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre kişinin sosyal yaşamını sürdürdüğü kayıt baki kalarak işlem görmeyen kaydının) iptaline karar verilmesi gerektiği, ancak somut olayımızda, davacının sonradan oluşturulan kaydında eşi ve çocukları ile kayıtlı olup baba hanesindeki kaydında herhangi bir nüfus kaydı yoksa da olayımızda aile kütüğündeki kaydın esas alınarak sonradan oluşturulan kaydın iptaline, iptal edilen kayıttaki nüfus hareketlerinin baba hanesindeki kayda aktarılmasına ve yine mahkemenin kabulü gibi 01.02.1959 olan doğum tarihinin de 15.08.1958 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken mükerrer kayıt oluşacak şekilde her iki nüfus kaydının da açık bırakılmasının bozmayı gerektireceği-
Vatandaşlığı kaybetmesi nedeni ile nüfus kaydının halen kapalı olanın vatandaşlıktan çıkmadan önceki evlilik hanesindeki soyadının değiştirilmesine ilişkin isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, değişiklikten etkilenecek olan tüm mirasçıların davaya katılması sağlanarak ve DNA testi yaptırılıp alınacak rapor gözetilerek karar verilmesi gerekeceği-
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesine göre; ilgililer nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahiptirler. Bir kimsenin vatandaşlıktan çıkması sonucu kaydı kapalı hale geleceğinden, bu kişilerle ilgili sadece tespit davası açılabileceği Yargıtay uygulamaları ile kabul edilmiştir. Nüfus kayıt düzeltme davaları diğer bir kısım davalarda olduğu gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunmaktadır. Bu özelliklerinden dolayı hakim doğru sicili oluşturmak zorundadır. Açıklanan bu durum karşısında bilgi ve belgeler toplanıp işin esası hakkında tüm kanıtlar doğrultusunda oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Nüfus Hizmetleri Yasasına göre açılan kayıt düzeltme davalarının, kamu düzeni ile yakından ilgili olan davalardan olduğundan bu davalarda tarafların veya tanıkların beyanları ile bağlı kalmaksızın gerçeği araştırıp, doğru sicil oluşturması gerektiği, yaşının düzeltilmesi istenilene hastane sağlık kurulunca verilen ve bilimsel nitelik taşıyan yaş tespiti raporu esas alınarak doğum yılının bu rapora ters düşmeyecek ve diğer kayıtlarla da çelişki yaratmayacak biçimde düzeltilmesi gerekirken, adı geçenin yaşının istem gibi düzeltilmesine karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Dosyada toplanan tüm bilgi ve belgeler, özellikle sağlık kurulu raporu ile istem doğrulandığından çocuğun nüfus kütüğündeki 12.12.1994 olan doğum tarihinin istem gibi düzeltilmesine hükmedilmesinin gerekeceği-
Nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin davanın taraflarının yanlış gösterilmesi durumunda,bu durumun re'sen gözetilerek tarafların düzeltmesi için süre verilmesi gerektiği-
Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltmenin bunu isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından dava konusu edilebileceği, ilgili resmi dairenin gösterdiği bir lüzumun bulunmaması ve dava konusu olay ile ilgili bir soruşturma bulunmaması halinde, bu davanın yanlış yazılım nedeni ile hukukları etkilenecek olan kişilerce harç vb. yükümlülükler yerine getirilerek açabileceği-