Dava, soybağının reddi değil, gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesi (tescile itiraz) istemine ilişkin olup, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı-
Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacağı-
Nüfus kayıtlarının oluşturulması sırasında babaları ile aralarında bağ kurulmayan çocukların tespiti ile baba hanesine tescili istemine ilişkin dava nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde olup asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağı-
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunda olduğu-
Nüfus Hizmetleri Yasası’na göre açılan kayıt düzeltme davalarında, diğer kamu düzenine ilişkin olarak açılan davalarında olduğu gibi hakimin taleple bağlı kalmayarak doğrudan doğruya yapacağı araştırma sonucu elde edeceği bulgulara göre karar vermek zorunda olduğu-
3 günlük bir zaman fark içerisinde bir kadının iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı,hakimin, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermesinin, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemesinin gerekeceği-
Doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilen ile aynı anneden doğduğu anlaşılan kardeşi arasında düzeltilen doğum tarihine göre 5 ay 15 günlük bir zaman farkının bulunduğu, bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı açık olup, hakimin, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermesinin gerekeceği-
Mahkemece doğum tarihi değiştirilmek istenenin Türk vatandaşlığından çıkması nedeniyle nüfus kaydının kapalı olduğu, bu nedenle nüfus kayıtları üzerinde herhangi bir işlem yapılamayacağı gözetilmeksizin doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
“Mirasçılığın tespiti” talebinin öncelikle nüfus kaydının düzeltilmesi talebi niteliğinde olduğu, adı geçenlerin nüfusa 1925 tarihi olarak tescillerine ilişkin dayanak belgelerinin getirilmesi ve bu davada hukuki durumları etkilenecek olan tüm mirasçılarının da davaya katılımların sağlanması gerekeceğinden, mahkemece eksik taraf teşkili ve eksik inceleme ile işin esası hakkında hüküm kurulmasının doğru olmayacağı-
25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için sunulan bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı-