“Mirasçılığın tespiti” talebinin öncelikle nüfus kaydının düzeltilmesi talebi niteliğinde olduğu, adı geçenlerin nüfusa 1925 tarihi olarak tescillerine ilişkin dayanak belgelerinin getirilmesi ve bu davada hukuki durumları etkilenecek olan tüm mirasçılarının da davaya katılımların sağlanması gerekeceğinden, mahkemece eksik taraf teşkili ve eksik inceleme ile işin esası hakkında hüküm kurulmasının doğru olmayacağı-
Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacağı-
Nüfus Hizmetleri Yasası’na göre açılan kayıt düzeltme davalarında, diğer kamu düzenine ilişkin olarak açılan davalarında olduğu gibi hakimin taleple bağlı kalmayarak doğrudan doğruya yapacağı araştırma sonucu elde edeceği bulgulara göre karar vermek zorunda olduğu-
Nüfus kayıtlarının oluşturulması sırasında babaları ile aralarında bağ kurulmayan çocukların tespiti ile baba hanesine tescili istemine ilişkin dava nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde olup asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağı-
Doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilen ile aynı anneden doğduğu anlaşılan kardeşi arasında düzeltilen doğum tarihine göre 5 ay 15 günlük bir zaman farkının bulunduğu, bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı açık olup, hakimin, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermesinin gerekeceği-
3 günlük bir zaman fark içerisinde bir kadının iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı,hakimin, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğerleri ile çelişik olmamasına özen göstermesinin, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemesinin gerekeceği-
Kapalı kayıt üzerinde herhangi bir işlem yapılamayacağı ve ayrıca Yargıtay uygulamalarında bir kimsenin ölümünden sonra doğum tarihinin düzeltilmesine olanak bulunmadığı dikkate alınmadan davacının babasının kapalı kaydındaki doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmesinin doğru olmadığı-
25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için sunulan bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı-
Sağlık kurulu raporunda, davacının radyolojik olarak 22 yaşını bitirip kırk yaşından gün almadığı belirtildiği böylece raporun düzeltilmek istenen doğum tarihini kesin olarak doğrulamadığı, ayrıca 25 yaşından sonra tıbben yaş tespitinin mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için bu bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı, kaldı ki davacının da karar ile düzeltilen doğum tarihini istemediği anlaşıldığından; mahkemece, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kamu düzeni ile ilgili olan resmi kaydın mücerret iddia esas alınarak değiştirilmesinin doğru olmadığı-
Doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilenler aynı anneden doğmuş olup, düzeltilen doğum tarihlerine göre doğumları arasında 6 günlük bir zaman farkı bulunmakta olduğundan ve bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığından, nüfus kayıtlarında çelişik doğuracak şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olacağı-