Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, değişiklikten etkilenecek olan tüm mirasçıların davaya katılması sağlanarak ve DNA testi yaptırılıp alınacak rapor gözetilerek karar verilmesi gerekeceği-
Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi, kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakimin istemle bağlı kalmayarak re'sen de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre karar vermek durumunda olduğu-
Mahkemece ismi düzeltilmek istenenin Türk vatandaşlığından çıkarılması nedeniyle nüfus kaydının kapalı olduğu, bu nedenle nüfus kayıtları üzerinde herhangi bir işlem yapılamayacağından isim düzeltilmesine ilişkin davanın reddinin gerekeceği-
Dava dilekçesinde davacının hem Kıbrıs'ta hem de Türkiye'de nüfusa kayıtlı olduğu, kayıtlar arasında doğum yeri ve doğum tarihi açısından farklılık bulunduğunun iddia edildiği, doğum yerinin tanık anlatımları ve Kuzey Kıbrıs doğum kayıt belgesine göre düzeltildiği, dava dilekçesine ekli Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kimlik kartına göre 01.07.1983 doğum tarihli olduğu ancak Türkiye'deki kayıtlarda 01.01.1983 doğumlu olması karşısında aynı kişinin iki farklı ülkede farklı doğum tarihlerinin olmasının yaşamın olağan akışına aykırı olduğu, bu itibarla davacının Kıbrıs ve Türkiye'deki nüfus aile kayıt tabloları getirtilip (anne-baba ve kardeşleri gösterir) kayıtlar karşılaştırılarak ve her iki kaydın aynı kişiye ait olduğunun da tespiti halinde davacının göstereceği durumu bilen başka tanıklar dinlenerek ve gösterilecek kanıtlar toplanarak bir karar verilmesinin gerekeceği-
Nüfus kaydında soyadının düzeltilmesi istenen kişinin soy isminin nüfus kaydında yazmadığı ve ilgilinin Manisa ili Akhisar ilçesi nüfusuna kayıtlı olduğu, buna göre HMK'nun 7. maddesi de gözönüne alınarak davacının murisi olduğu iddia edilen kişinin nüfus kayıtlarının bulunduğu davalı idarenin Akhisar'da bulunduğu gözetilerek, mahkemece işin esası hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Dava niteliği itibariyle babalığın tespiti ile soybağının düzeltilmesine ilişkin olup bu tür davalara bakma görevi aile mahkemelerine ait olacağı-
Dosyadaki bilgi ve belgelerin özellikle Türk vatandaşlığına geçiş sırasında davacının yaptığı müracatta ve 20.06.2012 tarihli İran İslam Cumhuriyeti Başkonsolosluğu'ndan verilen nüfus cüzdan örneğinin tasdikli tercümesinde, ayrıca yine İran İslam Cumhuriyeti Büyükelçiliğince verilen Türkiye'de evlenmesinde sakınca bulunmadığına dair 14.07.2009 tarihli belgelerde davacının anne adının belirlendiği, her ne kadar 07.06.2010 tarihinde yine İran İslam Cumhuriyeti Büyükelçiliği'nden verilen nüfus kayıt örneğinin tercümesinde anne adının farklı yazıldığı görülmüş ise de, bunun yanlış yazıldığı, temyiz noterlikçe de onaylanan nüfus cüzdan doğum belgesinin tercümesinden anlaşılmış olduğundan, davacının anne adının talep doğrultusunda düzeltilmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesinin gerekeceği-