Menfi tespit davasında davalı/alacaklının davayı reddederek alacağını defi yoluyla ileri sürdüğü, menfi tespit davasının açılmasıyla 04.08.2015 tarihinde zamanaşımının kesildiği, davanın 27.10.2020 tarihinde kesinleştiği, bu nedenle takip sonrası 3 yıllık zamanaşımının gerçekleşmediği-
Dosyada zamanaşımını kesen son işlem tarihinden itibaren dava tarihine kadar üç yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden, bonoya dayalı takipte üç yıllık zamanaşımının gerçekleştiği ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği- Takip açıldıktan sonra, banka tarafından alacağın varlık şirketine devredilmesiyle zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğunun kabul edilemeyeceği-
Teminat yükünün paylaştırılması suretiyle paylı ipotek için yapılan takiplere ilişkin takip talebinde tüm ipotekli taşınmazların gösterilmemesinin takibin iptali sonucunu doğurmayacağı-
Mirasçı sıfatıyla takip yapılanın, takip tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olduğu ve fiil ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından, kamu düzenine ilişkin bu hususun her zaman (süresiz) şikayet yolu ile ileri sürülebileceği ve icra müdürü ile icra mahkemesinin bu işlemlerin geçersizliğini kendiliğinden gözetmesi gerektiği- Şikayetçi yönünden icra takibinin iptali gerekirken, imzaya itirazın incelenmesine geçilerek takibin durdurulmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı belgenin kambiyo senedi niteliğinde bir bono olduğu, 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilinin ............. tarihinde haciz talebinde bulunduğu ve zamanaşımının kesilmiş olduğu, bu tarihten ................ tarihine kadar dosyanın işlemsiz bırakıldığı, yeniden başlayan 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu, mahkeme kararında kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hususun bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
TTK.'nun 750. maddesinde ise zamanaşımını kesen sebepler düzenlenmiş olup, bu sebeplerden birinin de alacaklı tarafından yapılan icra takip talepleri olduğu, haciz talebi de bir icra takip talebi olduğundan haciz talebinde bulunulması ile zamanaşımının kesileceği-
Takibe dayanak evrakın bono vasfında olmasından ötürü aval veren borçlu için zamanaşımı süresinin üç yıl olduğu, ödeme emri tebliğinden sonra ............. ile ................ tarihleri arasında takibi ilerletecek işlem yapılmadığından zamanaşımı süresinin dolduğu- İlk Derece Mahkemesince zamanaşımı süresinin on yıl olarak kabul edilmesinin ve borçlu vekili lehine vekalet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Şikayetçi borçlunun başvurusunun İİK'nın 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki itfa şikayetine ilişkin olduğu belirtildikten sonra takas mahsuba konu takibin usulsüz kesinleştirildiği iddiasının işbu şikayette dinlenemeyeceği, bunun ayrı bir şikayet konusu olacağı ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 139. maddesinde yazılı takas mahsup şartlarının oluştuğu, İlk Derece Mahkemesince yapılan hesabın yerinde olduğu-
Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra sunmuş olduğu ............. tarihli ve alacaklı ................ tarafından imzalanan belgede, şikayete konu takip dosyasına konu tüm alacağın fer'ileriyle birlikte alacaklıya ödendiğinin, tahsil harcı alacaklıya ait olmak üzere alacaklının haricen tahsilat nedeniyle icra dosyasından feragat edeceğinin yazılı olduğu, alacaklının bu belgedeki imzaya itiraz etmeyip, imzanın baskı ve tehdit altında atıldığını iddia etmiş ise de, ödeme belgesinin zorla alındığına ilişkin olarak itiraz tarihi itibariyle kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadığı gibi, bu iddianın dar yetkili icra mahkemesinde incelenmesinin mümkün olmadığı, ödeme belgesinin İİK'nın 169/a maddesi kapsamında belge olduğunun kabulü gerektiği, haricen tahsilat niteliğinde olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, istemin kabulü ile borçlu yönünden itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin isabetli olduğu-
Takibe konu alacağın tüm fer'ileriyle birlikte tamamiyle sona erdiğini gösteren, İİK'nın 71/1. maddesinde belirtilen bir belge şikayetçi borçlu tarafça gösterilemediği gibi davalı alacaklının takibe konu borcun para yahut başka bir şekilde ifa edildiği yönünde ikrarı bulunmadığı gerekçesiyle borcun takip tarihinden sonra itfa edilmesinin tüm icra takip giderleri ve ferileri ile birlikte sağlanmasını gerektirdiği yönündeki istinaf başvurusunun kabulüne-