Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olmasının, yargılamanın aleniyeti ve kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin, Anayasa'nın 141. maddesi ile HMK'nın yukarıda değinilen emredici nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratacağı, ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, re'sen gözetilmesinin yasa ile hakime yüklenmiş bir görev olduğu-
Takip dosyası incelendiğinde, takibin kesinleşmesinden sonra .. tarihli haciz talebi ile .. tarihli haciz talebi işlemleri arasında ve son işlem olan .. tarihli haciz talebi ile .. şikâyet tarihleri arasında 6 aydan fazla süre ile zamanaşımını kesen icra takip işlemi yapılmadığı görüldüğü- Alacaklının yukarıda belirtilen tarihler arasında icra takibini sürdürme iradesini gösteren bir takip işlemine rastlanılmadığından ve dolayısıyla .. sayılı TTK'nın ... maddesinin 1. fıkrasında yazılı 6 aylık zamanaşımı gerçekleştiğinden, mahkemece borçlunun zamanaşımı şikâyetinin kabul edilerek, İİK'nın ..b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/son maddesi yollaması ile .. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği- Hâl böyle olunca mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- 
İcra dosyasında, icra takibinin kesinleşmesinden sonra zamanaşımını kesen nitelikte talep ve işlem yapılmadığı-0 Borçlunun taşınmaz vs. üzerindeki haczin kaldırılması isteminin zamanaşımını kesmeyeceği- Yenileme emrinin de haciz talebi içermediğinden zamanaşımını kesmeyeceği-
Tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için borçlu davalı hakkında yapılmış ve kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması ve bu koşulun karar kesinleşinceye kadar mevcudiyetini devam ettirmesi gerektiği- Davalı borçlu tarafından davacı alacaklı aleyhine açılan dava sonucunda icra mahkemesince İİK. mad. 71 gereğince icranın geri bırakılması kararı verildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşıldığından ve mahkemece davacı alacaklı tarafından İİK. mad. 33a/2 uyarınca açılmış bir dava bulunup bulunmadığı araştırılarak dava açılmış ise sonucunun beklenmesi, açılmamış olması halinde bu takip dosyası ile ilgili davanın ön koşul yokluğundan tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
Genel mahkeme ile icra mahkemesi arasında yargılama usulü, ispat vasıtaları ve uygulanan kanun maddelerinin farklılık içermesi, icra mahkemesinin dar yetkili olması, kural olarak icra mahkemesi kararlarının maddi anlamda kesin hüküm oluşturmaması gibi özelliklerin yanında Yargıtay 3. ve 12. Hukuk Dairelerinin temyizen inceleme konusu yaptığı işlerin aynı mahiyette bulunmaması hususu da dikkate alındığında içtihadı birleştirmeye yer olmadığı-
2. Ağır Ceza Mahkemesinin ilamının incelenmesinde; yapılan yargılama sonucunda sanığın bilgisayar ortamında oluşturulmuş ve duruşmada incelendiğinde iğfal kabiliyeti bulunan 65.000 TL’lik sahte senedi üretip işleme koyduğu anlaşıldığı- Sanık ...’un resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı mahkumiyetine karar verildiği, iş bu kararın 11.04.2017 tarihinde kesinleştiği- Bu durumda, 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.04.2017 kesinleşme tarihli ilamına göre, takibe dayanak bono sahte olarak oluşturulduğundan, alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapmasına olanak bulunmadığı- Buna göre, anılan Ağır Ceza Mahkemesi kararının, Dairemizin bozma ilamından sonra ve bozma üzerine verilen karardan önce kesinleştiği, Ağır Ceza Mahkemesince verilen mahkûmiyet kararının yerel mahkemece nazara alınmasının zorunlu olduğu anlaşılmakla, şikayetin kabulü ile takibin İİK’nun 170/a maddesi uyarınca iptaline-
Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, TMK'nun 28/1. maddesi uyarınca ölen kişinin taraf ehliyetinin son bulacağı, bu durumda mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davaların, tarafın ölümü ile konusuz kalmayacağı, mirasçılara duruşma gününün tebliği gerekeceği, somut olayda istem, zamanaşımı şikayetine ilişkin olup, talep konusunun malvarlığına ilişkin olduğu, bu durumda mahkemece mirasçılara duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek, davayı takip eden mirasçılar yönünden hüküm ifade etmek üzere talebin sonuçlandırılacağı-
6762 sayılı TTK.'nun 726. maddesini değiştiren 6273 sayılı Kanunun 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde zamanaşımı süresinin 6 ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise 3 yıl olduğu-
Bir alacağın ilama bağlanmış olması halinde, takas ve mahsuba konu edileceği tartışmasız olup, takas ve mahsup yapılabilmesi için ilamın kesinleşmesinin de zorunlu olmadığı, ilama dayalı takas itirazının, icra mahkemesinde her zaman ileri sürülebileceği-
Şikayete konu icra takip dosyasının incelenmesinde; borçlu hakkında 07/10/2009 tarihinde başlayan takibin kesinleşmesi üzerine, alacaklının 2009 ve 2010 yılları içerisinde haciz taleplerinin bulunduğu, en son 14/06/2010 tarihli haciz talebi üzerine zamanaşımının kesildiği anlaşılmış ise de; bu tarihten sonra 06/05/2014 tarihli yenileme talebi ve 13/05/2014 tarihli haciz talebine kadar, borçlu yönünden zamanaşımını kesen hiç bir işlem bulunmadığı görüldüğünden, adı geçen borçlu yönünden 3 yıllık bono zamanaşımı süresinin dolduğunun kabulü gerekeceği, o halde; mahkemece, İİK'nun 71/son maddesi göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a maddesi uyarınca, şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-