İlamlı takibe karşı borçlunun ibraz ettiği ‘ibra belgesi’ altındaki imzanın alacaklı tarafından inkar edilmeyerek ‘zorla imzalattırıldığı’nı ileri sürülmesi halinde, icra mahkemesince bu belgeye dayanılarak ‘icranın geri bırakılmasına’ karar verilmesi gerekeceği–
Kiralanan otelin tahliyesine ilişkin ilamın infazı sırasında taraflar arasında imzalandıktan sonra icra müdürlüğün ibraz edilip tutanağa geçirilmiş bulunan protokolün, İİK’nun 33/1 maddesinde yazılı ‘icra dairesi önünde ikrar olunmuş senet’ niteliğini kazanmış olacağı–
Borçlu tarafından dosya borcuna mahsuben yapılan ödemelerin, BK’nun 84. maddesi dikkate alınarak ödeme tarihi itibari ile gerçekleşmiş olan faiz ve masrafların öncelikle düşünülmesi (yani yatırılan paranın öncelikle işlemiş faiz ve yapılmış masraflara mahsup edilmesi) gerekeceği–
İlamların infaz edilecek kısmının ‘hüküm bölümü olduğu, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, icra mahkemesince (icra memurunca) ilamın infaz edilecek kısmının yorum yolu ile belirlenemeyeceği–
Eşlerin (ya da nafaka borçlusu baba ile nafaka alacaklısı çocukların) birlikte yaşadığı dönem içinde, borçlu kocanın (babanın) nafaka yükümlülüğü olmayacağından borçlu kocanın (babanın) bu dönem için nafakadan sorumlu tutulamayacağı–
Bir alacağın ilama bağlanış olması halinde –ilamın kesinleşmesi aranmaksızın- takas ve mahsuba konu edileceği, ancak alacak miktarı bakımından nafakanın bozulmuş olması halinde, takas ve mahsuba konu edilemeyeceği–
İcra emrinin tebliğinde sonraki aşamada gerçekleşmiş itfa veya ihmale dayanan isteklerin mutlaka noterlikçe re’sen düzenlenmiş ve tasdik olmuş belgelere veya icra tutanağına dayandırılması gerekeceği–
