İcra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itirazların –icra emrinin tebliğinden itibaren- 7 gün içinde; icra emrinin tebliğinden sonraki döneme ilişkin itirazların ise, her zaman icra mahkemesine bildirilebileceği–
Boşanma ilamında hüküm altına alınan iştirak nafakası yerine, çocuğun okul masraflarının karşılanmış olmasının, ‘nafaka borcunun ödendiği’ anlamına gelmeyeceği–
Borçlu tarafından yapılan ödemelerin - açıkça nafaka alacağı için olduğu belirtilmedikçe- nafakaya mahsup edilmemesi gerekeceği-
İİK. 33/III uyarınca ‘teminat yatırmamış ya da ‘borcu yeter malı haczedilmemiş’ olan borçlunun, temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği–
İcra mahkemesince ‘kısa karar’ ile ‘gerekçeli karar’ arasında çelişki yaratılmış olması halinde, mahkemece -7/4 sayı ve 10.4.1992 tarihli İçt. Bir. K. doğrultusunda- verilen kararla bağlı olmaksızın, çelişkinin giderilmesi için, yeniden bir karar verilmesi gerekeceği–
İİK’nun 33 vd. maddelerinde ‘istemin reddi veya kabulü halinde icra inkar tazminatına hükmedileceğine’ ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığından, icra mahkemesince ‘itirazın reddi’ ya da ‘kabulü’ kararı ile birlikte inkar tazminatına hükmedilemeyeceği–
Takas ve mahsup talebinden önce,takas ve mahsuba konu alacaklar üzerinde üçüncü kişilerin hacizlerinin bulunması halinde, bu hacizlerin dikkate alınarak, bakiye alacak kaldığı takdirde, takas ve mahsuba karar verilmesi gerekeceği–
Takip konusu ilamın ancak ‘eda hükmü’nü içeren yargılama gideri ve avukatlık ücretine ilişkin kısmının (likit olan bölümünün) infaz edilebileceği–