İlam alacaklısına veya alacaklı tarafından yetkilendirilen birine yapılmayan nafaka borcuna ilişkin ödemenin geçerli bir ödeme kabul edilemeyeceği–
İİK’nun 33 vd. maddelerinde ‘istemin reddi veya kabulü halinde icra inkar tazminatına hükmedileceğine’ ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığından, icra mahkemesince ‘itirazın reddi’ ya da ‘kabulü’ kararı ile birlikte inkar tazminatına hükmedilemeyeceği–
Ayrı yaşama nedeniyle alacaklı tarafından bağımsız olarak açılan ‘tedbir nafakası davası’ sonucunda hükmedilen nafakanın, ayrı yaşama devam ettiği sürece süreceği–
İİK. 33 hükmünün sadece ‘mahkeme ilamı’na dayanan icra takipleri hakkında değil, ‘ilam hükmünde olan belge’lere dayalı takiplerde de uygulanacağı–
Eşlerin (ya da nafaka borçlusu baba ile nafaka alacaklısı çocukların) birlikte yaşadığı dönem içinde, borçlu kocanın (babanın) nafaka yükümlülüğü olmayacağından borçlu kocanın (babanın) bu dönem için nafakadan sorumlu tutulamayacağı–
Borçlu tarafından ‘takip konusu borcun yapılan kısmi ödeme nedeni ile kısmen iptalinin istenmiş olması’ halinde, mahkemece protokolün alacaklıya gösterilerek altındaki imzanın alacaklı tarafından ikrar edilmesi halinde ‘borçlunun talebinin kabul edilmesi’ aksi halde ‘borçlunun isteminin reddine’ karar verilmesi gerekeceği–
Takibin kesinleşmesinden sonra, ilama konu işin borçlu tarafından yerine getirilmiş olması halinde icra mahkemesince İİK. 33/II uyarınca ilamda hüküm altına alınan fer’i alacaklar dışında, sadece ‘ilam hükmü gereğince tamir işleminin yerine getirilmesi’ talebi yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği–
Mecburi askerlik görevini yapan ve başka hiçbir gelir ve serveti olmayan kocanın nafaka ile sorumlu tutulamayacağı–
İcra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itirazların –icra emrinin tebliğinden itibaren- 7 gün içinde; icra emrinin tebliğinden sonraki döneme ilişkin itirazların ise, her zaman icra mahkemesine bildirilebileceği–