İcra dairesindeki kefaletler, takibin dayandığı kambiyo senedinden ayrı bir taahhüdü içerdiğinden, olayda icra kefili hakkında kambiyo senedine ilişkin zaman aşımının değil, 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı–
İlam niteliğindeki belgeye dayalı olarak yapılmış olan ilamlı takiplerde, borçlunun imza itirazının incelenemeyeceği (Bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılamayacağı)–
Mahkemece hükmedilmiş olan ‘iştirak nafakası’nın küçüğün reşit olmasıyla kendiliğinden sona ereceği (İştirak nafakasının –MK. 182 uyarınca- velayetin devam ettiği süre ile sınırlı olduğu)–
“Takas” niteliğinde olan iddianın dinlenebilmesi için; “takasa esas olan alacağın İİK. nun 68. maddesindeki belgelere dayalı olması” “alacakla ilgili takip yapılıp kesinleşmiş bulunması”, ”alacağın ilama bağlı olması” gerekeceği-
İK’nun 150ı maddesinde «borca itirazın (daha doğrusu; şikayetin) kabulü veya reddi halinde, icra inkar tazminatına hükmedileceğine» ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığından, mahkemece ayrıca «icra inkar tazminatı»na hükmedilemeyeceği—
Davayı kabulün ‘ikrar’dan farklı olduğu, ‘ikrar’ın konusunun olaylar olduğu, ‘kabul’ün ise talep sonucuna ilişkin olduğu; vekilin bir vakayı ikrar edebilmesi için vekaletnamesinde özel bir kabul veya ikrar yetkisinin bulunmasının gerek bulunmadığı–