Takip konusu ilamın hüküm bölümünde davalı sigorta şirketinin, manevi tazminat dışındaki alacaklardan belirtilen tarihlerden itibaren faiziyle birlikte ve poliçe teminatı limitiyle sınırlı olmak üzere, diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğu görülmekle sigorta şirketinin sorumlu olduğu miktar (limit) açıkça rakamsal (likit) olarak gösterilmediğinden, manevi tazminat alacak kalemi dışındaki alacak kalemleri yönünden, sigorta şirketinin de müteselsilen sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
İcra emrinin tebliği üzerine borçlunun yedi gün içinde dilekçe ile İcra Mahkemesi'ne başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabileceği, itfa veya imhal iddiası yetkili mercilere re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya İcra Mahkemesi'nde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılacağı-
İİK.nun 33 ve müteakip maddelerinde itirazın reddi veya kabulü halinde icra inkar tazminatına hükmedileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı-
İcra emrinin tebliğ tarihinden önce haricen tahsil edildiği dosya kapsamına göre ihtilafsız olup, yapılan bu ödeme yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun ödemenin takip tarihinden bir gün sonra banka hesabına havale edildiğini belirttiği, ancak alacaklının bu ödemeden ödeme tarihinde haberdar edildiğine dair bilgi ve belge sunulmadığı, alacaklının bu şikayet üzerine ödemeden haberdar olduklarını ve 4 ay sonra ödemeyi aldıklarını bildirdiği uyuşmazlıkta, ödemenin takipten sonra yapıldığı kabul edilerek öncelikle faiz, icra takip harç ve masraflarından mahsup edilmesi gerektiği ve takibin hangi miktar üzerinden iptal edileceğinin ve hangi miktar için devam edeceğinin tespit edilmesi gerektiği-
Annenin 18 yaşını dolduran müşterek çocuk adına takip yapma ehliyetinin olmadığı, evlenmesi nedeni ile kendisi için nafaka talep edemeyeceği ve faize ilişkin itirazların ilama aykırılık olarak kabul edilerek şikayetin esasının incelenmesi gerektiği-
İİK. mad. 150/ı 'da düzenlenen şikayet hakkının teknik anlamda bir şikayet olmadığından ve borca itiraz niteliği taşıdığından icra mahkemesinde İİK. mad. 68/1 'de belirtilen belgelerden sayılan kredi sözleşmelerindeki imzalara itiraz edilmesi halinde, mahkeme tarafından imza incelemesi yapılamayacağı-
Borçlu kendisine tebliğ edilen hesap kat ihtarına itiraz etmediğinden, ihtarnamede istenen alacak miktarı ve faiz oranı kesinleşmiş olup, her ne kadar borçlu tarafından İİK'nun 33. maddesine uygun itfa belgesi sunulmamış ise de, alacaklı ödemelere karşı çıkmadığı ve bu ödemeleri asıl alacaktan mahsup ederek takip başlattığı gibi temyiz konusu da yapmadığından bu hususların bozma nedeni yapılmadığı, buna göre mahkemece, hesap kat ihtarı ve kredi sözleşmesi esas alınarak, faiz oranı belirlenip hesaplama yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-
Davacının yapmış olduğu kredi kartı ödemelerinin, tarafların boşandıkları tarihten önceye dair olması nedeni ile, nafakaya mahsup edilemeyeceği, yapılan bu ödemelerin rızai olup, ahlaki bir görevin yerine getirilmesi niteliğinde olduğu-
Takip dosyasında icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olması durumunda (aciz belgesi alındıktan sonra karar verilmiş olsa dahi) takibe ilişkin tasarrufun iptali davası şartının ortadan kalkacağı-