Tarafların ''Miras Taksim Sözleşmesinin Uygulama Esasları Sözleşmesi'' ile takip dayanağı ilamın kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağını kararlaştırdıklarının anlaşıldığı, söz konusu anlaşma borcun imhali niteliğinde olup, İİK'nun 33. madde gereğince taraflarca imzaların ikrar olunması halinde nazara alınarak takibin yapılıp yapılamayacağının değerlendirilmesinin gerekeceği-
Mahkemece, alacaklının kabul ettiği ibraname içeriğine göre, maddi tazminat ve ibraname tarihine kadarki birikmiş iştirak nafaka borcunun bulunmadığı nazara alınarak bu kısım için icranın geri bırakılmasına, ancak bu tarihten sonraki iştirak nafakasına ilişkin borcun alacaklı anneye ödendiğine dair belgenin ve kabulün bulunmadığı, üçüncü kişilere çocukların eğitim giderleri olarak yapılan harcamaların nafaka borcuna mahsuben yapıldığının kabulünün mümkün olmayıp, bunun, ahlaki bir borcun yerine getirilmesi anlamında kabulü gerekeceği-
Alacaklı vekilinin “...davacı borçlu 2006 yılından itibaren iştirak nafakası ödeme borçlusu olup yapmış olduğu ödemeler takip öncesine ve takiple istenilen ayların dışındaki önceki aylara ait ödemelerdir...” şeklindeki beyanın, yapılan ödemelerin nafakaya mahsuben yapıldığı anlamına geldiği-
Takibe dayanak ilamda, alacağın toplu iş sözleşmesinde belirlenen ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş olduğundan, bu alacaklar yönünden, toplu iş sözleşmesinin belirlenen ödeme tarihi başlangıç alınarak birer yıllık devreler belirlenmeli ve bu devrelerde işletme kredisi faizini fiilen uygulamış bankaların uyguladıkları oranlar esas alınarak hesap yapılması gerektiği-
İcra takip dosyasında maddi tazminat, yargılama gideri ve ilam vekalet ücretinin takibe konulduğu, 3300 TL Avukatlık ücretinin takas-mahsubunun mümkün olmadığı, bu miktar için takibin devamına, bakiye miktar için ise icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Şikayetçi borçlu takip dayanağı ilamın velayet hükümlerinin değiştirilmesi yönünde Aile Mahkemesi'nde dava açtığını bildirilmiş ise de; açılmış bu davada takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmediği sürece takibe devam olunacağı-
İİK'nun 89/3 maddesine göre; kendisine 1. haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişinin tebliğden itibaren 7 gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılacağından, bu ödemeyi yapmak zorunda olduğu- İcra dosyasına yapılan ödemeler ile alacaklı tarafından da kabul edilen harici ödemenin İİK. m. 33/2 gereği gerçekleşen bir ödeme olduğunun kabulü gerektiği-
Borçlunun takas talebini icra mahkemesine ya da icra dairesine süreye tabi olmadan yapabileceği, ilamdan kaynaklanan alacağın takas mahsup edilebilmesi için icra takibine konu edilebilmesinin gerekmediği-
Takas mahsup defi için gerekli şartların oluştuğu tarih itibariyle, teminat mektubu bedelinin takas mahsup iradesiyle dosyaya borçlu tarafından yatırıldığı, bu iradenin icra dairesi önünde açıklandığı ve şartların oluşmasıyla BK. 118. (TBK. 139) gereğince (takas definin tek taraflı olarak ileri sürülebilen, karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan, şartların oluşması ve iradenin açıklanmasıyla) kendiliğinden sonuç doğurduğu nazara alınarak, İzmir İcra Müdürlüğü'nce istem doğrultusunda işlem yapılması gerektiği- Borçlunun takas-mahsup talebinden sonra ödenmiş olan paranın İİK'nun 361. maddesi kapsamında kalacağı ve ayrıca bir hükme hacet kalmaksızın geri istenebileceği, İflasın ertelenmesi kararının takas-mahsup talebinde bulunulmasına engel olmadığı-
Borçlu "başlattıkları takipte alacak miktarlarının şikayete konu takip borcundan daha fazla olduğundan bahisle takasa konu olacağı ve borcun bu şekilde itfa edilmiş olacağını" ileri sürerek "icranın geri bırakılmasını" talep ettiğinden, mahkemece ileri sürülen hususlar araştırılarak karar verilmesi gerekirken kesinleşmiş mahkeme kararının icraya konulduğu gerekçesiyle istemin reddinin isabetsiz olduğu-