Takip tarihinde alacaklı sıfatı kalmayan temlik edenin başlattığı takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Davacının İİK'nun 33. madde kapsamına uymayan ve zamanaşımına uğramamış 2008-2009 yıllarına ait aidat ve faizlerinin dar yetkili İcra Mahkemesi'nde 5174 sayılı Yasa koşullarında tartışılarak bu kalem alacaklar yönünden takibin iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Borçlunun 09.08.2005 tarihinde takip açılmadan (19.02.2009'dan) önce vefat ettiği anlaşılmakta olup, 04.05.1978 tarih, 4/5 sayılı İBK göre ölü kişi hakkında takip yapılamayacağı; HUMK. yürürlükteyken açılan takibin mirasçılarına yöneltilemeyeceği-
Alacağın taksitle ödendiği iddia edildiğinde mahkemece yapılacak iş; şikayetçi borçludan taksitlerin ödendiğine dair makbuz ve belgeler getirtilip, icra emrinde talep edilen vekalet ücreti yargılama gideri ve faiz miktarı da dikkate alınarak, incelemenin İİK'nun 33. madde kapsamında değerlendirmesi gerektiği-
Davacı borçlular aleyhine farkılı bir dosyadaki icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken borçluların alacaklı olduğu dosya için icranın geri bırakılması kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Borçlunun, icra emri tebliğine göre yedi günlük şikayet süresi içinde takip konusu asıl alacak yönünden ilamın tespit hükmünde olduğu, eda hükmü içermediği ve aynı ilamın ferileri yönünden ayrı bir takip başlatıldığı, yine yedi günlük borca itiraz süresinden sonra sunduğu dilekçesiyle de ödeme iddiasında bulunduğu, mahkemece ödeme iddiasının yasal süre içinde yapılmadığı nazara alınarak diğer şikayet nedenleri incelenerek karar verilmesi gerekirken, borcun takipten önce ödendiğinden bahisle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, borçlular vekilinin dosyadaki icranın geri bırakılması isteminin koşulları oluşmadığından reddine, ancak birleşen dosyadaki isteminin kısmen kabulü ile muhtıranın değeri düzeltilerek, fazlaya ilişkin kısmın iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İlamda faiz başlangıç tarihi ayrıca belirlenmiş olan tutar için bu tarihten itibaren yasal faiz istenebileceği, fakat aracın iadesi ile birlikte talep edilebilecek bedel için iade tarihinden itibaren faiz istenebileceği-
Borçlunun itfa yönündeki belgeleri alacaklı tarafından kabul edilmemişse, altındaki imzanın incelenmesi yoluyla sonuca gidilmesinin mümkün olmadığı, ancak borçlunun boşanma kararı sonrası 3 ay ve 2007 yılının Nisan ayından 2009 yılına kadar çocuğun kendisinde kaldığına yönelik iddiası her türlü delille ispatlanabileceğinden, varsa bu konudaki davacı tanıkları dinlenilerek hüküm kurulmasının gerekeceği, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru olmadığı gibi, ilamlı takiplerde icranın geri bırakılmasına ilişkin İİK'nun 33 ve devamı maddelerinde tazminat öngörülmediğinden inkar tazminatına yönelik hüküm kurulmasının da doğru olmadığı-
Mahkemece, dava dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmeden ve diyecekleri, sorulmadan sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu, takas mahsup konusu edilen icra dosyasındaki alacağın takas iradesinin ileri sürüldüğü tarihten önce zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından bu talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-