Yasa'nın (İİK. mad. 33/2) aradığı şartları taşımayan ve alacaklı tarafından da kabul edilmeyen, adi olarak düzenlenmiş ibraname üzerinde icra mahkemesince imza incelemesi yapılması olanağı bulunmadığı-
İdarenin süresi içinde ödeme yapmamış olması sebebiyle, icra takibi başlatılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-  Borçlu vekilinin İİK. 33. maddesine dayalı ödeme itirazıyla ilgili duruşma açılıp gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak karar verilmesi gerektiği-
İlama aykırılık sebebiyle yapılan şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
4077 s. Tüketici Kanunu mad. 22'de atıf yapılan parasal sınırın -01.01.2013 tarihi itibariyle- 1.191,52 TL olarak belirlendiği; Tüketici Hakem Heyetinin kararına konu olan miktarın 1.575,00 TL olduğu dikkate alındığında, ancak tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebileceği ve ilamlı takip yapılamayacağı-
Bozmadan sonra yapılan yargılamaya, İİK.33. maddesine dayalı icra emrine itiraz koşullarında devam olunacağı-  Bozmadan sonra yapılan yargılamada, duruşma gün ve saati, borçlu asile usulüne uygun tebliğ edildiği halde, celseye borçlu ve alacaklı vekili gelmediğinden, HMK. mad. 150 uyarınca, bu tarihte dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi üç ay içinde yenilenmemesi halinde de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
TBK. mad. 100 uyarınca, İİK'nun 33. maddesi kapsamında kalan kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan mahsup edilmesi her ödemede bakiye alacağın bu suretle saptanması gerektiği-
Takibe dayanak çekler bakımından takipten sonra 3 yılllık zamanaşımı süresi dolduğundan İİK. mad. 71/2 ve 33/-1 uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve anılan alacakların artık takasa konu edilemeyeceği-
Bir alacaklının, diğer alacaklılar adına alacağı kabule yetkili olduğuna dair bir belge bulunmadığından, ibranamenin sadece onun yönünden sonuç doğuracağı, Dayanak ilamda müşterek müteselsil sorumluluğa hükmedildiğinden, şikayetçi borçlunun alacaklılardan biri tarafından verilen ibraname nedeniyle borcun bu alacaklı lehine hükmedilen miktarda itfa edildiğinin kabulü ve bu doğrultuda faiz hesaplaması yapılması gerekeceği-
Her iki taraf için de aynı ilamdan doğan alacak söz konusu olduğuna göre, bu alacakların birbiri ile takası mümkün olduğu gibi, yine her iki alacak para alacağı olduğundan, tahsili ve takas edilebilmeleri için kesinleşmelerinin de gerekmeyeceği-
Hakkında iş mahkemesi ilamına dayanılarak takip başlatılan borçlu, daha önce takip alacaklısı aleyhine başlatılan takip nedeniyle gönderilen 89/1. haciz ihbarnamesi üzerine, bu dosyaya ödeme yapıldığını belirtip makbuz ibraz etmiş olduğundan, mahkemece, haciz ihbarnamesinin gönderildiği dosyaya yapılan ödemelerin, İİK. mad. 33 kapsamında takipten önceki ödeme olduğu, borçtan mahsup edilerek takip başlatılması gerektiği, takas talebinin, İİK. mad. 33 kapsamında, itfa itirazı olduğu ve icra mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği gözardı edilerek "takas iddialarının ayrıntılı yargılamayı gerektirdiği, icra mahkemesince değerlendirilemeyeceği" gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-