İİK'nun 33. maddesinde ilamlı takiplerde istemin reddi ya da kabulü halinde tazminata hükmolunacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığı halde, mahkemece alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece takip konusu borç takipten sonra ödenmiş olmakla, TBK'nun 100. maddesi (BK'nun 84. Maddesi) ve İİK'nun 33. maddesi gözetilerek Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde, bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masrafları dikkate alınarak borç miktarının belirlenmesinin ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği
İlamlı takiplerde istemin reddi ya da kabulü halinde tazminata hükmolunacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığı halde, Mahkemece alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
İlamlı icra takibi başlatabilecek olan alacaklı bunun yerine ilamsız icra ile takip başlatmak istemesi, borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek veya ilamın bozulması halinde takibin durmasının ve sonrasında alacağın olmadığı ya da daha az olduğunun ilamla belirlenmesi halinde icranın iadesinin yolunu kapatmak olarak değerlendirileceği- İlamlı icra takibi yapabilecek iken ilamsız icra takibi yapılması dürüstlük kuralına aykırı olacağı- İlama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağı ve bu durumun kendiliğinden dikkate alınacağı-
Yapılan ödemelerde hükmolunan aylık nafaka miktarı ve bu miktarın katları şeklinde ödemeler görünüyor ise, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceğinin kabulü gerektiği aksinin kabulünün aşırı şekilciliğe, hak zayiine ve mükerrer ödemelere neden olacağı-
Takip hukuku bakımından takas ve mahsup iddiasının kural olarak; takasa konu alacağın İİK.nun 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması, bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması veya alacağın ilama bağlanması hallerinde nazara alınabileceği-
İcra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun ödendiği iddiasına dayalı itfa itirazına ilişkin davada, davacı-borçlunun 01.02.2012 günlü oturuma gelmediği, davalı yanın da davayı takip etmeyeceğini bildirdiği, 6100 s.HMK’nun 320/4.maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İcra Mahkemesince borçlunun tebliğ tarihindeki yerleşim yeri adresi mernis kayıtlarına göre belirlenebileceğinden bu husus araştırılarak, öncelikle tebligatın usulsüzlüğü hususu, bunun sonucuna göre de işin esasının incelenmesi hususunun değerlendirilmesinin gerekeceği-
Alacaklının ilamlı icra takibi yerine ilamsız icra ile takip başlatmak istemesi, borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek veya ilamın bozulması halinde takibin durmasının ve sonrasında alacağın olmadığı ya da daha az olduğunun ilamla belirlenmesi halinde icranın iadesinin yolunu kapatmak olarak değerlendirileceğinden bunun İİK mad. 32 hükmüne aykırılık teşkil ettiği- İlamlı icra takibi yapabilecek iken ilamsız icra takibi yapılması dürüstlük kuralına aykırı olacağı-