Bir işlem hakkında şikayet yoluna başvurmakta hukuki menfaati olanların başında, takip konusu alacağın alacaklısı ve borçlusu ile bu kişilerin haleflerinin geldiği, bazen istihkak iddiası bulunanlar ve rehin sahibi 3. kişiler, açık arttırmaya katılıp pey sürmüş 3. kişiler gibi 3. kişilerin de şikayet haklarının bulunduğu-
Menfi tespit ilamı ile hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama gideri gibi kalemlerin infazı ve icra takibine konu edilebilmesi için menfi tespit hükmünün kesinleşmesi gerekeceği-
Asliye hukuk mahkemesinin ara kararının uygulanması icra takip işlemi sayılamayacağından, tedbir kararının uygulanmasından kaynaklanan şikayetleri inceleme görevinin kararı veren asliye hukuk mahkemesine ait olduğu-
Finansal kiralama konusu malın, borçlunun icra takibine uğraması halinde şikayet üzerine takip dışı bırakılacağı-
Davanın konusuz kalması halinde mahkemenin yargılamaya devam ederek “dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu” tespit edip, o tarafı yargılama giderlerine (ve vekalet ücretine) mahkum etmesi gerekeceği–
Genel haciz yoluyla yapılan takiplerde “zamanaşımı” dahil her türlü itirazın icra dairesine yapılması gerekeceği; icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirilecek itirazın sonuç doğurmayacağı- Takip talebine aykırı ödeme emri gönderilmesinin bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğu ve süresiz şikayete tabi olduğu- Takip talebiyle (6.014,00 TL asıl alacak, 16.760,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam) 22.774,22 üzerinden takip başlatılmışken ödeme emrinde, takip talebinden farklı olarak alacak miktarının (3.500 asıl alacak, 2.514,00 TL dönem faizi, 16.760,00 TL geçmiş günler faizi olmak üzere toplan) 22.774,00 TL yer alması halinde, ödeme enirinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Alacaklı banka ile yaptığı sözleşmelerdeki adresini değiştiren borçlunun adres değişikliğini bildirmesinin zorunlu olduğu, bildirmemesi halinde de 35. maddenin 2. fıkrası gereğince tebliğ işleminin bu maddeye göre yapılmasının gerekeceği-
Her ne kadar Bakırköy 29. Noterliği’nin 30.07.2007 tarihli imza sirkülerinden borçlu Ada Yönetimi’nin temsil ve ilzamının en az iki imza ile mümkün olduğu anlaşılmakta ise de borçlu vekilinin çek bedelinin ödendiği iddiasının, borcun kabulü niteliğinde olduğundan, takip dayanağı çekte borçlu adına atılmış tek imza bulunmasının sonuca etkili olmadığı-
Takipte taraf olmayan 3. kişinin, taraf olmadığı icra takip dosyasında borçlunun mallarına konulan haczin iptalini isteme hakkı bulunmadığı, bu iddialarını sıra cetveline itiraz olarak ileri sürmesi halinde değerlendirme konusu yapılabileceği-
Birinci haciz ihbarnamesinin 3. kişiye usulsüz olarak tebliğ edilmiş olması halinde, 7 günlük itiraz süresinin başlamayacağı, daha sonra gönderilen 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin yok hükmünde olacağı, 3. haciz ihbarnamesi ile, haciz ihbarnamesinden haberdar olan 3. Kişinin, icra mahkemesine başvurusu üzerine mahkemece “birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin, 3. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine ve yok hükmünde olan 2. ve3.haciz ihbarnamelerinin (ve şikayetçi-3.kişiye ait taşınmaz üzerine konulan haczin iptaline” karar verilmesi gerekeceği-