Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğin, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılacağı-
Gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan, gayrimenkul üzerindeki kişisel “şahsi” haklara ilişkin olan ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek olmadığı-
Borçlu kurumun harçtan muaf olduğu belirtilip hükmün düzeltilerek onandığı, bu durumda alacaklıların takip konusu ilam nedeniyle yatırmış oldukları harçları, borçlu kurumdan icra yoluyla talep etmeleri yasal olarak mümkün olmadığından, borçlu kurum vekilinin harçtan muaf olduklarına ilişkin şikayetinin kabulünün gerekeceği-
Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurarak; faizin başlangıç tarihine, faiz oranının kaynağına ilişkin belgenin ödeme emri ekinde gönderilmediğine” dair, İİK.’nun 58/3 ve 61/I maddesine dayalı olarak “ödeme emrinin iptali”ni istemesinin “şikayet” niteliğinde olduğu-
Alacağın sigorta prim alacağı olduğunun tespiti halinde 506 Sayılı Kanunun 80/son maddesi uyarınca,işverenlerce ödenmeyen sigorta primlerinden işverenlerin üst düzey yönetici veya yetkilileri Kurum'a karşı işverenlerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarından bahisle şirket temsilcisine de takip başlatılabileceği-
Tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetlerin icra mahkemesine yapılacağı-
Taşınmazların haczedilebilmesi için bunların haciz tarihinde takip borçlusunun adına kayıtlı olması gerektiği; henüz borçlu adına tapuda kayıtlı bir taşınmaz bulunmadığından ve arsa üzerine yapılan binanın arza tabi olması nedeniyle, bina üzerinde haciz işlemi yapılamayacağından, inşaat sözleşmesinin icrasına bağlı olarak ileride doğması muhtemel haklar için haciz işlemi yapılamayacağı (borçlunun 3.kişilerle yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince ileride borçluya düşeceği varsayılan taşınmazlar üzerine haciz konulamayacağı)-
Hakkın zayi olması gibi ağır bir müeyyideye bağlanan kesin sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi için yapılması gereken işlemlerin ve ne kadar sürede yapılacağının açık ve tam olarak belirtilmesi gerektiği gibi bunların yapılmamasının doğuracağı sonuçların da açıklanmasının ve tarafların uyarılmasının gerekeceği-
Kooperatif ortağının alacaklılarının ancak ortağın ancak faiz, gelir-gider farklarından (kardan) hissesine düşen paydan ve kooperatifin dağılması halinde ona ödenebilecek payı haczettirebilecekleri; kooperatif herhangi bir şekilde dağılmadıkça ortağın kooperatif payının haczedilemeyeceği-