Sadece «takip talebi»nde veya hem «takip talebi»nde ve hem de «ödeme (icra) emri»nde, takip konusu yabancı para alacağının Türk parası ile tutarının (karşılığının) '- «harca esas değer» olarak- gösterilmemiş olması halinde, icra mahkemesince doğrudan doğruya (kendiliğinden) veya (süresiz) şikayet yoluyla yapılacak başvuru üzerine «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği, İİK. 58/II-3 hükmünün devletin hükümranlık hakları ve kamu düzeniyle ilgili bir hüküm olduğu–
Mahkemece, borçlu şirkete avukat marifetiyle davada temsil edilme veya davasını bizzat temsile yetkisi bulunan şirket müdürü tarafından takip etmek üzere süre ve imkan verilmesi için davetiye gönderilmesinin gerekeceği-
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 22.05.2003 tarihli kararlarına göre borçlu Irak Devletine ait ham petrolün ve petrol ürünlerinin haczinin mümkün olmadığı ve bu yöndeki koruma 31 Aralık 2009 tarihine kadar uzatıldığı- Şikayetçi Botaş-Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.'nin yapılan bu hacizle ilgili olarak Irak Devletine karşı sorumluluğunun ve dolayısıyla şikayette hukuki yararının bulunduğu, şikayetin husumet yokluğundan reddedilemeyeceği ve bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olan bu şikayetin süreye tabi olmadığı-
Hakkında, borçlu murisin mirasçısı sıfatıyla icra takibi yapılan borçlunun, ”mirası reddettiğini” bildirerek “takibin iptalini” icra mahkemesinden isteyebileceği, borçlunun bu başvurusunun İİK.’nun 16.maddesi kapsamında “şikayet” sayılacağı, bu konudaki şikayetin ise taraf ehliyetine ilişkin olması nedeniyle süreye bağlı olmadan yapılabileceği-
Alacaklı asil tarafından yapılmış bulunan işlemlere icazet verilmiş olduğu- Şikayetin süreye tabi bulunmadığı-
Fonun alacaklı olduğu ve 2004 Sayılı İİK uyarınca yapılan takiplerde, borçlular tarafından yapılan itirazların satış dışında takip işlemlerini durdurmayacağı-
Adi ortaklığı oluşturan şirketlere ayrı ayrı ödeme emri tebliğ edilmek suretiyle alacaklı tarafça başlatılan genel haczi yoluyla takipte bir usulsüzlük bulunmadığı-
Takipten sonra işleyecek faiz oranları dönem dönem (kademeli olarak) değişkenlik gösterdiğinden, bu faiz oranına süresi içinde borçlu tarafından itiraz edilmemiş olsa bile takip talebinde istenmiş olan faiz oranının kesinleşmiş olmayacağı, bu hususun süresiz şikayet konusu yapılabileceği- Borçlunun beş günlük itiraz süresi içinde, hakkında yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte istenmiş olan aylık %... faiz oranına (örneğin % 57, 70, 80 vb. gibi) itiraz etmemiş olması halinde, takip hukuku bakımından “takipten öncesi için talep edilen” faiz miktarının kesinleşmiş olacağı ancak, ”işleyecek faiz oranı”na borçlu tarafından ‘süresiz şikayet yoluyla” karşı çıkılabileceği, bu durumda, icra mahkemesince değişken avans faizi oranları Merkez Bankasından sorularak, alınacak bilirkişi raporu çerçevesinde “takipten sonrası için istenebilecek faiz oranı”nın saptanması gerekeceği-
Tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklığın taraf ehliyeti olmadığından, adi ortaklık adına gönderilen tebligatın geçerliliği bulunmadığı–
Takip dayanağı iş mahkemesi ilamında alacağın hak ediş tarihinden itibaren en yüksek işletme kredi faiz oranında tahsiline hükmedilmiş olması halinde ilamdaki hakkın başlangıç tarihi belirlenerek birer yıllık dönemler itibariyle, tarafların bildirdiği bankaların fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranın, “temerrüt faizi” olarak hesaplanması gerekeceği–