İcra dairesince yapılan ihalelerde tellallık harcının sorumlusunun ihalede malı satılan borçlu olduğu, bu harç her ne kadar borçluya ait ise de, onun adına bu harcı yatıran alıcının, daha sonra herhangi bir hükme gerek olmaksızın bu parayı borçludan geri alabileceği- Bankaların her türlü alacaklarının tahsili için yaptıkları icra takibi nedeniyle yapılan ihale sonucunda taşınmazı alacaklarına mahsuben almaları halinde, ihale işleminin damga vergisinden müstesna olduğu gibi bu ihalenin KDV uygulamasından da muaf olduğu- Bu ihalede alacaklı bankaya ödenen paradan tahsil harcı kesilemeyeceği gibi, alacağına mahsuben alacaklı bankaya ihalenin yapılması halinde, satış bedeli üzerinden icra dairesine tahsil harcının ödenmesinin istenemeyeceği–
Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından, aktif ve pasif dava (takip) ehliyeti bulunmadığı bu nedenle adi ortaklığı oluşturan şahıslar adına ayrı ayrı ödeme emri gönderilmesi gerekeceği–
Şikayet eden borçlulara usulüne uygun olarak satış kararının tebliğ edilmemiş olmasının, “ihalenin feshini” gerektireceği–
5020 sayılı kanunun 20/e maddesi uyarınca “icra takiplerinde borçlular tarafından yapılan tüm itirazların satış dışında takip işlemlerini durdurmayacağı”–
İştirak nafakanın alacaklısı müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eş olduğundan, eşin de velayet hakkı küçüğün reşit (ergin) olması ile sona ereceğinden, bu tarihten sonra iştirak nafakası talep edilemeyeceği–
İpotek kurulmasından veya haciz konulmasından sonra, alacaklının rızası olmaksızın borçlunun taşınmazı üzerinde bir yükümlülük kurması halinde, bu durumun alacaklıların haklarını etkilemeyeceği; alacaklının, taşınmazın “bu hakla” ya da “bu haktan ari olarak” arttırmaya çıkarılmasını isteyebileceği-
Temlik sözleşmesi ayakta durduğu sürece –dava yolu ile temlikin iptaline ilişkin mahkemeden ilam alınmadığı sürece- temliken alacaklı olmuş olan kişinin “alacaklı sıfatı” ile takipte bulunabileceği–
Hakkında iflasın ertelenmesi kararı verilmiş olan borçluya karşı yapılmış veya yapılacak olan rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerin satış aşamasına kadar devam edeceği–
İflasın ertelenmesi davasında verilen tedbir kararından sonra başlatılan icra takibinin iptaline karar verilmesi gerekeceği–
İflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararından sonra başlatılan icra takibinde, İİK’nun 89/I maddesi uyarınca haciz ihbarı gönderilmek suretiyle borçlunun bir banka şubesindeki hak ve alacakları üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği–