İhalenin feshi isteminde bulunan şikayetçi borçlu, şikayet dilekçesinde, ihale gününü doğru yazmakla birlikte, maddi hata sonucu, satış yapılmayan icra dosya numarasını vermiş olup, alacaklının cevap dilekçesinde, ilgili icra dosyasında 04.06.2010 tarihinde ve gerekse başka bir tarihte satış işleminin yapılmadığını fakat, aynı gün, 04.06.2010 tarihinde diğer icra dosyasından yapılmakta olan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde 2.satış gününde alacağına mahsuben bağımsız bölümü satın aldıklarını belirttiği; takip dosyasında satış bulunmadığından bahisle şikayetin reddine karar verilmişse de, mahkemece maddi hata sonucu dosyaların karıştırıldığı, inceleme yapılmaksızın şikayetin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
“Menfi tesbit ilamının kesinleşmeden takibe konulamayacağı” yönündeki şikayetin, 7 günlük süre içinde yapılması gerekeceği-
5411 sayılı Yasa uyarınca varlık yönetim şirketlerinin, tahsil ve cezaevi harcı dışında, kuruluşlarından itibaren 5 yıl süreyle tüm harçlardan muaf olduğu-
İlk ödeme emri tebliğinden itibaren yasal süre içinde icra mahkemesine itiraz edilmemiş olması durumunda,ikinci ödeme emri borçluya yeni bir itiraz hakkı vereceğinden süresi içinde borçlu takibe itirazını ileri sürebileceğinden, itirazın “süre yönünden” reddinin uygun olmayacağı-
Medeni Usul Hukuku’ndaki “dava”nın karşılığının takip hukukunda “icra takibi” olması nedeniyle, Bankacılık Kanunu’nda geçen “dava” ibaresinin, “icra takipleri” ni de kapsadığının kabulü gerekeceği-
5411 sayılı yasa uyarınca varlık yönetim şirketleri tahsil ve cezaevi harcı dışında kuruluşlarından itibaren beş yıl süre ile tüm harçlardan muaf olacağı-
Muhatabın geçici olarak adreste bulunmama nedeni ve tevziat saatinden sonra döneceği tevsik edilmeden yapılan tebligatın geçersiz olacağı-
Bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceği-
Takip taleplerinin açıklanan içeriğinden karşı taraf/alacaklıların Ankara 5.İcra Müdürlüğüne ait 2009/4245 esas sayılı dosyada tahliye talepli olmak üzere takibe konu ettikleri Ankara 2.Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen tahliye kararını, Ankara 10.İcra Müdürlüğü’nün 2009/6061 esas sayılı dosyasında da tekrar takibe konu edip, tahliye talep ettiklerinin anlaşılmış olmasına göre, yapılan bu ikinci takibin, mükerrer takip niteliğinde olduğu-
Şikayetçi-alacaklı takip talebinde tahsil tarihindeki kur üzerinden talepte bulunmakla birlikte hem alacaklı hem de borçlu taahhütnamedeki miktarları kabul ettiğinden, artık döviz kuru üzerinden yapılan takibin taahhüt tarihi itibariyle Türk Lirasına çevrildiği- Mahkemece, bu olgu nazara alınarak ve düzenlenen taahhütnamenin geçerli olduğu da gözetilerek bozma ilamında da belirtildiği üzere, taahhütnamede kabul edilen borç miktarı esas alınmak suretiyle ödenmesi gereken bakiye borç miktarı kalıp kalmadığı hususunun yöntemince tespit edilmesi gerekeceği-