Medeni hakları kullanma ehliyetinden kısmen veya tamamen mahrum olan kişilerin kambiyo senedi düzenleyemeyecekleri; bu nedenle borçlunun senet düzenleme amacıyla noterden vekaletname verdiği tarihte de hukuki ehliyete sahip olması gerektiği, aksi takdirde senedin geçersiz olacağı; senedi düzenleyen kişinin ehliyetsiz olması halinde alacaklının iyiniyet iddiasında bulunamayacağı; ehliyet kamu düzenini ilgilendirdiğinden, “süresiz şikayet” yoluyla icra mahkemesinden takibin iptalinin istenebileceği-
İİK’nun 82/12 faydalanma hakkının sadece takip borçlusuna ait olduğu, borç dışındaki kişilerin (örneğin; borçlunun eşinin, çocuklarının) üzerinde ‘aile konutu şerhi’ bulunan taşınmaz hakkında haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı–
Taşınmazın haciz tarihi itibariyle icra takibinin borçlusu olan kişi veya onun murisi (miras bırakanı) adına kayıtlı olmaması halinde, ortada geçerli bir haciz bulunduğunun kabul edilemeyeceği–
“İş ortaklığı (joint venture)nin hukukumuzdaki adi ortaklığa benzemekte olup, iki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık olduğu, tüzel kişiliği olmadığından “taraf ehliyeti”de bulunmadığı; ortakların, ortaklık borçlarından alacaklılara karşı doğrudan doğruya sınırsız olarak tüm malvarlıkları ile sorumlu olduğu–
İlk takip iptal edilmediği sürece yeni bir takip yapılamayacağı-
İflasın ertelenmesi davası kapsamında mahkemece “İİK.nun 179. maddesi uyarınca yapılan takip ve varsa haciz işlemlerinin tedbiren durdurulmasına” dair verilmiş olan kararla, borçlu hakkında yapılmış olan takip ve işlemler iptal edilmemiş olduğundan, borçlunun “hacizlerin fekkine” dair taleplerini reddeden icra müdürlüğünün işleminde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı–
Kabulün, kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuracağı–
Takibin sadece altın alacağına ilişkin olmayıp, aradaki anlaşma gereği ödenmediği iddia olunan altınların bedeline ilişkin para alacağına dair olması nedeniyle, yapılan ilamsız takibin iptaline karar verilemeyeceği–
Takip alacaklısının, ilamdan kaynaklanan alacak tutarlarının her biri için ayrı ayrı (örneğin asıl alacak için ayrı yargılama giderleri ve vekalet ücreti için ayrı) ilamlı icra takibi yapmasını engelleyen bir yasa hükmü bulunmadığı–