Davacının, anılan takipte asıl alacağın yabancı para üzerinden fiili ödeme tarihindeki kur karşılığını talep ettiğinden, artık işbu davada anılan tercihinden dönerek TL üzerinden talepte bulunamayacağı-
Ölü kişi hakkında takip yapılamayacağı; açılan takibin mirasçılarına yöneltilemeyeceği, bu hususun, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle takibin her aşamasında ve süresiz olarak ileri sürülebilecek nitelikte olup, mahkemece kendiliğinden göz önüne alınmasının gerekeceği-
Davalılar hakkında icra takibine girişilmeden önce ihtiyati tedbir kararı verildiğinden, davalıların icra takip tarihinde de temerrüde düşmelerinin söz konusu olamayacağı, zira ihtiyati tedbir kararına rağmen ödeme yapmaları halinde lehtara karşı sorumlulukları doğacağından, davalı bankaların muhataba ödeme yapmama haklarının olduğu-
Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verilen hallerde, kredi verenin (bankanın), “asıl borçlu aleyhine takip yapıp, takip semeresiz kalmadıkça” kefilden borcun ödenmesini isteyemeyeceği; bu konuda yapılacak başvurunun şikayet niteliğinde olup, yasanın amir hükmüne dayandığından, süresiz olarak yapılabileceği-
İhalenin yapıldığı gün borçlunun icra dosyasının fotokopisini almış olması ve bu şekilde satışı öğrenmiş olmasının yeterli kabul edilmesi, borçluya satış ilanının tebliğini düzenleyen yasa koyucunun amacına uygun olmadığı-
Şikayetin konusunun, "ihale sonucu satın alınan malın yeddi eminlik ücretinin yatırılmadığından dolayı teslim edilmemesine" yönelik olup, şikayete bakmakla görevli mahkemenin icra mahkemesi olduğu-
İcra kefaletinin şekli hakkında İİK’da özel bir hüküm bulunmamakla birlikte BK’nun 483 ve onu izleyen maddelerine göre kefalet, borçlunun akdettiği borcun edasını temin etmeyi, alacaklıya karşı yazılı şekilde taahhütten ibaret olup kefilin kefaletnamede imzasının bulunmasının yeterli olacağı-
B.ye karar ve ilam harcının ödenmemiş olması hükmün tebliğe çıkarılmasına takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceği-
Borçluya ikinci kez ödeme emri tebliğinin, borçluya yeni bir itiraz hakkı tanımış olacağı ve takibin şekline göre yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine itirazda bulunabileceği-
…..İş Ortaklığı’nın gerçek ve tüzel kişiliği olmadığından “pasif taraf ehliyeti” de bulunmadığı; anılan iş ortaklığını oluşturan tüzel kişilerin, iş ortaklığı yönünden takibin iptalini süresiz şikayet yoluyla isteyebilecekleri-