Husumete ilişkin şikayetlerin süreye tabi olmadığı-
Alacaklının genel haciz yolu ile başlattığı ilamsız takipte borçlu olarak gösterilen “Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi”nin, Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir birim olup, ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyetinin olmadığı-
Şikayet “dava” niteliğinde olmadığından, şikayet dilekçesinde ilgililerin yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemiş olmasının, şikayetin “husumet yokluğu” nedeniyle reddini gerektirmeyeceği–
Kesinleşen ilamsız icra takibi menfi tespit davasına yönelik olmadığından alacaklının takibe devam edebileceği-
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi, bu kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamayacağı; tapu siciline şerh verilen satış vaadi sözleşmesinin 5 yıl süre ile 3. kişilere karşı ileri sürülebileceği; haczin kaldırılabilmesi için anılan süre içerisinde ve tescil davası açılarak 3. kişi adına taşınmazın tescil işleminin tamamlanmasının zorunlu olduğu; icra mahkemesinin taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verme yetkisinin bulunmadığı-
Harca tabi olmasına karşın, mahkeme kalemince harcı hesaplanıp ilgilisinden istenmeden ve dolayısıyla harç alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında HUMK’nun 434/3. maddesinde öngörülen “eksik harç ödenmesi halinde yapılacak işlemle ilgili kuralın” benzetme yoluyla uygulanacağı ve bu durumda temyiz isteğinin, dilekçenin temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılacağı-
Sicile şerh verilen satış vaadi sözleşmesinin 5 yıl süreyle 3. kişilere karşı ileri sürülebileceği-
Borçlunun, başvuru dilekçesinde, ihaleye konu binanın yer aldığı taşınmaz üzerinde zilyetlik hakkının bulunduğunu belirterek, satılan enkazın ihale alıcısı tarafından kaldırılmasını istediği davada; 6831 sayılı Kanuna , 5831 sayılı kanunun 5. maddesi ile eklenen “Ek madde 10” hükmüne göre, “....ikinci maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan yerler çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez'' hükmü gereği, ihaleye konu yapının bulunduğu, mülkiyeti hâzineye ait taşınmaz üzerinde borçlunun zilyetlik hakkı söz konusu olmayacağından, şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Ödeme emrinde borçlu olarak BNA Yem Katkı Maddeleri Tarım Or. Ürn. Kim. Mad. şeklinde yazılan ibareler gerçek ya da tüzel kişiliği ifade etmediğinden borçlunun taraf ehliyetinin olmadığı-
İhalenin kesinleşmesinden (ihale usulsüz kesinleştirilmiş olsa bile) sonra, icra müdürünün tapuya yazdığı tescil yazısının iptalinin mümkün bulunmadığı, tescil işleminin, ancak ihalenin feshine ilişkin karar verilmesi halinde ilgilisi tarafından genel mahkemede açılacak tapu iptali ve tescil davası sonucunda alınacak bir ilam ile ortadan kaldırılabileceği-