“Borçlu hakkında yapılmış takiplerin durdurulmasına” ve “yeni talep yapılamamasına” dair mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararından sonra konulan hacizlerin kaldırılması gerekeceği-
Vekilin ölümü ile vekalet sona ereceğinden, mahkemece alacaklı vekiline “veraset belgesi” ve bu belgeye göre vekaletname alıp ibraz etmesi veya miras şirketine temsilci tayin ettirip, temsilciden alacağı vekaletnameyi ibraz etmesi için mehil verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesince, öncelikle borçlunun usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönündeki başvurusu değerlendirilip, şikayet ve itirazların reddedilmesi durumunda ise meskeniyet şikayetinin incelenebileceğinin düşünülmesinin gerekeceği-
Mahkeme kararında, iki tarafın iddia ve savunmaların özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, ihtilaflı konular hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılmasının, ret ve üstün tutma sebeplerinin, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin belirtilmesinin gerekeceği-
İpotekli taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunması ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibi sonucu satışa engel teşkil etmeyeceği – takibe taraf olmayan üçüncü kişinin (borçlunun eşi) aile konutu şerhine dayanarak satışın durdurulması isteminde bulunmasının aktif husumet yokluğu nedeniyle mümkün olamayacağı-
Mahkemece “kısa karar” a uygun “gerekçeli karar” yazılması gerekirken, iki karar arasında çelişki yaratılmış olması halinde, bu hususun temyiz üzerine gerekçeli kararın bozulmasına neden olacağı-
“İtiraz” ve “şikayet” arasında nitelik ve sonuç farkları bulunduğundan, borçlunun ödeme emrine karşı hem “itiraz” ve hem de “şikayet” yoluna başvurabileceği – Borçlunun yasal süre içinde icra dairesine başvurarak “örnek:7 ödeme emri”ne itiraz etmiş olmasının, aynı zamanda şikayet yoluyla icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmeyeceği-
“Mirası reddettiğini” bildirerek hakkındaki takibin iptalini isteyen borçlunun bu başvurusu (şikayeti), taraf ehliyetine ilişkin ve kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan, herhangi bir süreye tabi olmadığı-
Borçlunun adına kayıtlı taşınmazların haciz konulduğu dosyada taraf olmayan, başka bir dosyada borçlunun alacaklısı konumunda bulunan bankanın, diğer dosyada konulan hacizlerin kaldırılması için şikayet hakkına sahip bulunmadığı; yapılan şikayetin “aktif husumet yokluğu” nedeniyle reddedilmesi gerekeceği-
“İstihkak” ve “şikâyet” in, süre, harç, yargılama prosedürü ve temyiz imceleme yeri yönünden farklı usule tabi olduklarından, icra mahkemesince “istihkak” ve “şikayet” in birleştirilerek değil, ayrı ayrı görülmeleri gerekeceği-